Bundan 130 yıl önce 6 Eylül 1885 tarihinde Bulgar halkı tarihinde en parlak sayfalarından birini yazıyor – Kuzey ve Güney Bulgaristan’ın birleşmesi. Bu Birleşme ülkenin beş asırlık Osmanlı esirinden kurtulmasından 7 yıl sonra oluyor. San Stefano barış anlaşmasına göre Bulgar devlet sınırlarına Bulgar halkının yaşadığı topraklar dahildir. Büyük güçlerin Berlin kongresinde ancak Bulgaristan’ın toprak bütünlüğü parçalanıyor. Tuna nehri ve Stara Planina (Eski dağ) dağı arasında bölge Sofya eyaleti de dahil Bulgarşstan Prensliği olur. Balkan'ın Güneyindeki topraklar idare özerkliğine rağmen sultanınsiyasi iktidarı altında kalıyor. Bu bölgenin başkenti Plovdiv şehri. Plovdiv Tölgesel Tarih Müzesi Müdürü Stefan Şivaçev anlatıyor:
'19. yüzyıl Büyük güçlerin diktasının yüzyılıdır. Paris, Viyana ve ondan sonraki Berlin kongresi Avrupa ve dünyanın geleceğini belirledi. İlk kez 1885 yılında küçük bir halk, Bulgar halkı Büyük güçlerine direnmektedir, onların dayattğı dikatsına karşı çıkmaktadır. Herkes Berlin anlaşmasının oldukça adaletsiz olduğunu anlıyor.Ama kimse bu adaletsizliğe karşı Bulgar halkının çıkabileceğini düşünmüyor. Hatta büyük bir güç olan Rusya dahi Berlin kongresinin kararlarına karşı açık konuşmaktan çekiniyor. Bütün bunlara rağmen 6 Eylül 1885 yılında uzun bir hazırlıktan sonra, eski devrimcilerin hazırlıklarından sonra Bulgaristan'ın Birleşmesi gerçek oluyor. '
Birleşmenin fakat savunulması gerekiyor.Çünkü Sırbistan ülkemize saldırıyor. Ve Bulgar ordusu hemen, çok kısa bir sürede Batı sınırına yönlendiriliyor. Bu Birleşme , büyük Bulgar ozan ve yazar İvan Vazov'un dediği gibi başarılı oldu, çünkü önceden tüm Bulgarların kafalarında ve kalplerinde olmuştu. Stefan Şivaçev anlatıyor:
'Birleşme, Bulgaristan tarihinde maalesef ender rastlanan bir milli dava etrafında birleşmeyive çalışmayı simgeliyor.6 Eylül'de Birleşme'nin ilan edilmesinden sonraonun savunulması da gerekiyor. Bunu Bulgar Prensi, Bulgar siyasi tabaka üstleniyor. Bulgaristan'ın o zamanki önderleri: Halk Meclisi başkanı Stefan Stambolov, Başbakan Petko Karavelov , Dışişleri Bakanı İliya Tsanov ve Bulgar diplomatlar. '
Stefan Şivaçev bu savunmayı anlatıyor: 'Birleşmenin ilan edilmesinden sonra, iki ay süresince Sırp-Bulgar savaşı zamanında Birleşme Avrupa'nın bir numara haberidir. Bütün Avrupa basının manşetlerindedir. Bu olay aslında Bulgar halkının Avrupa sahnesine ilk çıkışıdır. Bir halk olarak becerilerini sergileme şansı buluyor. '
Plovdiv Bölgesel Tarih müzesi bugünlerde Sofya Halk Meclisi binasına konuk olarak Birleşme'nin 130. yıldönümü dolayısıyla bir sergi düzenledi.Tablolar arasında büyük Alman ressam Anton von Werner'in Berlin Kongresine adanmış geniş çaplı eseridir. Aleksandır Batenberg'in 9 Eylül'de Plovdiv ziyaretini ise İtalyan Pietro Montani resmetmiş. Avusturyalı ressam Franz Jaschke Prensin gelmesini , Birleşmenin ilan edilmesini çiziyor. Hem de hiç Plovdiv'e gelmeden, Viyana'da oturup gaetelerde okuduğu haberlerden ilham alarak. Stefan Çivaçev devam ediyor:
'Bu sergi ile Birleşme'yi gerçek kılan simaları göstermek isteriz. Bunu ilan eden, bunu savunan simaları. Bunlar devrimciler, siyasetçiler ama aynı zamanda bunların arasında sıradan vatandaşlar da var. Köylüler, eski tüfekli gönüllü askerler de var.'
Birleşmeye adanmış bir bilimkonferansı da düzenlendi ve bu vesliyele Bulgar Bilimler Akadermisi, ünüversite, müze ve arşivlerden ünlü tarihçilerin araştırmaları , maklelerinden, resim ve belgelerden oluşan bir kitap yayınlandı. Aslında günümüzde de Birleşme ile ilgili ve bunu yapan insanlar ile ilgili yeni bilinmeyen olgular ve belgeler meydana çıkmaktadır.
Türkçesi: Müjgan Baharova
Fotoğraflar:BTA,BGNES, Veneta PavlovaPrimorsko, Bulgaristan’ın Karadeniz kıyısında en sevilen ve en çok ziyaret edilen tatil beldelerinden biridir. Buradaki koylar yazın başından sonbaharın sonlarına kadar güneşlenmek için idealdir. Plajlarındaki ince kum ve denizin sığ olmasından dolayı..
Şirin dilimiz Türkçedeki bir yere birlikte yerleşmek ve birlikte yaşamak anlamlarına gelen konmak ve konuşmak kelimelerinden türeyen komşu kelimesi, çok önemli bir sosyal yapıyı ifade eden komşuluk kelimesinin de temelinde yatmaktadır. Arapçada bu keilmenin..
Dualarıyla insanların ruhlarını kurtaran Hz. Meryem’i Gerçek Yaşamın Annesi olarak adlandırıyorlar. O, Yaratıcı’dan sonra herkesin ona yöneldiği en sevilen ve en yüceltilendir. Hristiyanlar, 15 Ağustos’ta Meryem’in Göğe alınışı (yükselişi) yortusunu..