Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Anıtların yokedilmesi tarihi hafızanın silinmesi demektir

БНР Новини
Photo: BGNES

“Totaliter çağ abideleri” veya “sosyalist sanatı” olarak anılan yakın geçmişimizin anıt mirası, toplumda ayırma hatları çizmeye devam ediyor. Yılların bizi gitgide uzaklaştırdığı rejimin sembolleri, anma tarihlerinde gerek vatandaşların ani sanatsal içgüdüsü gerekse vandallık sonucu hep “yeni kıyafet giydirilmiş” olarak karşımıza çıkıyorlar.

Sofya’da düzenlenen “Sosyalizmin mirası risk altında” konulu yuvarlak masa toplantısında mimarlar ve sol fikirden yana olanlar bir araya geldi. Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) Bulgaristan Komitesi tarafından düzenlenen toplantıya Almanya Başkanı Prof. Jörh Haspel de katıldı.

Снимка“Bu mimari mirasa karşı çıkanları anlayabiliyorum, çünkü bu anıtlar sosyalizm zamanında çekilen acıları, eziyet ve baskıyı akla getiriyor, fakat aynı zamanda tarihi hafıza unsuru olarak bunları korumamız gerekiyor” diyen Alman profesör her iki ülkede bu anıtların totaliter geçmişin birer parçası olarak tanınmasına karşı direniş olduğunu da ekliyor:

“Aynı durum bizde de mevcut, çünkü Almanya’da Berlin duvarının yıkılmasından önceki dönemde yaşananlardan sorumlu olanlar ve onların arkalarından gelenler, tarihin bu bölümünü eleştirmekten kaçınıyorlar. Ayrıca her iki ülkede benzer olaylar yaşandı: Sofya’da Georgi Dimitrov mozolesi, Berlin’de ise Lenin anıtı yıkıldı.”

Öte yandan Mimar Todor Bulev, sosyalizm mirasının etrafta her yerde var olduğunu ve son çeyrek yüzyılda kurulanlardan çok fazla olduğunu öne sürdü. Sözlerine göre bu miras açısından ortada olan risk, en iyi şekilde kullanılmaması veya yok edilmesi olmaktadır.


Снимка

“Ortamın büyük derecede ideolojileştirilmiş olduğu yerlerde bu risk özellikle yüksektir. Bazı anıtlar gerçeğe aykırı olarak 1944-1989 döneminin anıtı olarak görülüyor. Örneğin “1300 yıl Bulgaristan” abidesi “Barış Bayrağı” ve Stara Zagora Destanı anıtları da komünist ideolojisi ile alakalı değildir”. BKP ve partinin toplumdaki varlığı ile alakalı olan anıtlarla ilgili durum daha da vahim – Georgi Dimitrov mozolesi barbarca yıkıldı. Buzluca tepesindeki anıt da kaderine bırakıldı. Oysa bu anıtların kendi kültürel, tarihi ve estetik değeri vardır, diyor Todor Bulev.

Снимка

Prof. Jörg Haspel’e göre totaliter geçmişin anıtları, dikildikleri yerin tarihi ile ilgili oldukları için orada kalmalıdır. Fakat bu anıtlara karşı olan tutum, boyama dahil farklı yollardan gösterilebililir.

“Bu da bu anıtları anlamlandırmanın bir yoludur. Berlin duvarı yıkıldığında bazı insanlar duvardan parçalar alıp götürdüler, ki bu onların tutumunu gösteriyor. Aynı şekilde Berlin duvarının yasak olan bölümü üzerinde ressamlar tablolar yaptı ve şu anda bu bölüm galeriye dönüşmüş durumdadır. Yani bir yandan tarihi anıtı korumuşuz, diğer yandan yeni bir anlam katmışız” diyen Alman profesör, insanlar her ne kadar ülkesini seçemese de doğdukları ülkenin kaderi üzerinde düşünüp bazı sonuçlara gelebileceklerini de ekliyor ve bunun olması için bu abidelerin gerekli olduğunu öne sürüyor. Çünkü böylece tarihin nasıl manipüle edildiğini, nasıl totaliter rejimlere alet

Çeviri: Tanya Blagova

Fotoğraflar:BGNES


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Avrupa’nın festival şehirleri Sofya’da düzenlenen forumda deneyimlerini paylaşacak

13 ve 14 Mart’ta Sofya’da Bulgaristan Festivaller Birliği (BFB) tarafından organize edilen “Festival ve şehir” başlıklı konferans gerçekleştirilecek. Konferansa Avrupa Festivaller Birliği(EFA)’nden uluslararası uzmanlar katılacak. Forumda,..

Eklenme 13.03.2025 06:10

Razgrad’da üç devletten gençler çevre problemlerine çözümler arıyor

Uluslararası öğrenci buluşması , Razgrad’da çalışan Kaanland “Mucizeler Evi” adlı eğitim kuruluşunun ev sahipliğinde gerçekleşiyor . İtalya’nın Messina şehrindeki “I.C.Elio Vittorini” okulu ve Türkiye, Afyonkarahisar Çobanlar Kale Orta Okulu..

Eklenme 11.03.2025 13:52
Özlem Tefikova (BTA) ve Sofya Bölge Müftüsü Beyhan Mehmet

Sofya’da “Banya Başı” Camii her akşam yüzlerce kişiye iftar sofraları açıyor

Sofya’nın merkezinde yer alan ve Başkentte ibadete açık tek cami olan, halk arasında “Banya Başı” adıyla bilinen “Kadı Seyfullah Efendi” Camii bu Mubarek Ramazan ayında her akşam 300- 350 kişiye iftar sofrası açıyor. BTA’ya konuşan Sofya..

Eklenme 11.03.2025 11:00