“Burası Rodoplar olduğu kadar Balkanlar için de sembolik bir yerdir- diye anlatıyor Smolyan Bölge Tarih Müzesi müdürü Tanya Mareva. Burada yaşayan herkes, dağı kutsal olarak kabul ediyormuş. Rojen meraları iki nehir, Maritsa ve Arda arasında bulunmaktadır. 1898 yılında yürüttüğü fikir ile papaz Angel İncov, Rojen şenliklerinin kurucusu sayılır. Örneğin 1904 yılında burası çok fazla ziyaret edilen bir yer olduğunu biliyoruz. Bulgaristan Prensliği-Sofya’dan, Plovdiv ve çevre köylerden buraya yoğun bir şekilde geliyorlarmış insanlar. 1961 yılında şenliklere bambaşka bir kaftan biçiliyor ve tüm Rodop foklor bölgesi için geçerli olan halk şarkı yarışması haline geliyor.”
Veselina Babacankova, hem şenliklerin uzun yıllık katılımcısı, hem de bugün festivalin resmi sunucusudur. Rojen’de sabah erken yaptığı ilk şeyin durup, orak böceklerinin şarkısını dinlemek olduğunu söylüyor ve devam ediyor: “Burada kendimi köklerimin yanında olduğumu hissediyorum. Ben bir Rodopluyum ve benim için şenlikler bir çocukluk hatırasıdır. Burada ateş böceklerinin aydınlattığı saatlerde kovalamaca oynardık, bize buradan hediyeler alırlardı. Nine ve dedelerimiz büyük büyük taligalarla Rojen’e doğru yıla çıkarlardı ve böylece köyün tamamı oraya ulaşırdı. Bugün Rojen’de ilk defa bu kadar çok sanatçıyı ve gaydayı birarada gördüm. Benim için bu şenlikler bir gurur kaynağıdır. Ben burada horo, Bulgar halk şarkısı ve güzel Rodop kıyafetiyle yaşıyorum.”
Madrid’te doğan 10 yaşındaki bir Bulgar kızı: “Ben Bulgaristan’ın geleneklrini tanıyorum” diyor ve babasıyla birlikte halk şarkıları seslendiriyor. İspanya’da ise Bulgar okuluna gidiyor, ülkesinin dilini ve tarihini öğrenmek amacıyla. Farklı ülkelerden gelen seyirciler de vardı.
Bunlardan biri de Dörd Şuber, kendisi Bulgar gaydasının büyük hayranı. Bundan yıllar önce Rodop halk müziği içerenm bir CD satın alıyor ve o zamandan bu yana uzun bir tarih yazılmaya başlanıyor. “Macar müziğini andıran bu güzel müziği duyunca nefesim kesildi ve aynı zamanda bu müzik de ruhuma o kadar yakındı ki, anlatamam. Bundan sonra Rodopları 20 kezden fazla ziyaret ettim, köy köy gezip yaşlı kadınlar arıyor ve şarkıların kayıtlarını yapıyordum. Bu arada kaba gayda çalmayı da öğrendim. Artık Bulgaristan’da birçok dostum var, ülkenizi çokı beğeniyorum.”
Rojen meralarında kurulan çadırlarda genç halk müziği hayranlarına rastladım. Dördü, Bulgaristan’ın farklı şehirlerinden gelmiş. Svetoslav Sofyalı, NATFİZ mezunu, görüntü yapımcısı. Şunları paylaşıyor:“Facebook’tan öğrendim festivalin düzenleneceğini. Burada farklı foklor bölgelerinden müzik ve danslar sergileniyor. Artı müzik de tamamen ücrtsiz. Biraz utandım hiç bir horoyu oynamayı bilmediğim için. Bir dostum sayesinde “Pravo horo”yu öğrendim. Fakat Sofya’ya döndüğüm zaman Halk Dansları Kulübine yazulacağım.”
Plovdivli üniversite öğrencisi Plamena şunları anlatıyor: “Bence, bizler gençler, gerçek kültür ile karşılaşmıyoruz, ilişkimiz yok. Buraya gelmek benim için otantik gelenekler için kendimi bulmak anlamına geliyor. Radyoyu açıyor en yeni Bulgar ve yabancı müziği dinliyoruz, ancak otantik fokloru dinleyen var mı, bilmiyorum. Oysa otantik foklor, hem sevinç, hem de neşe kaynağıdır.”
Alattin Saliyev, Plovdiv’te bir külüpte dansçı olarak çalışan bir Sevlivolu genç. “Ben buraya gerçek Bulgar müziğini dinlemeye geldim. Aslında bu müzik bizi hem mutlu yapıyor , hem de heyecan veriyor. Bence folklor, olduğu gibi korunmalı, el değmemiş ve gerçek oratmında korunmalıdır. Dünyada otantik foklorun bu kadar büyük rağbet gördüğü de bir rastlantı değil.
Gemi görevlisi İvan ise Burgas’tan geliyor: “Londra idim. Tesadüfen, festivalin yenilendiğini okudum ve hemen arkadaşlarımı seferber ettim. Ben Bulgar foklorunun çok koyu hayranıyım, danslar ise benim için dünyanın en kutsal, en büyük zenginliktir.
Rojen şenlikleri bu yıl yarışma niteliğinde taşıyordu. “Solidarnost Frantsiya-Bılgariya” dernek kurucusu Daniel Pişo’ya büyük ödül sunuldu. Aynı zamanda “Stote gaydi” müzik topluluğundan festivalin en yaşlı gayda ustası 86 yaşındaki İliya Kadiyev’e ve en küçüğü 5 yaşındaki Kostadin Margaritov’a da ödül verildi.
“Geleneklerin nesilden nesile aktarılması çok önemli, diyor sayın Pişo, bu bağlantı daha sağlam olmalı. Diğer taraftan da gaydalar Rodopların sembolüdür. Ve ülkenin bir nevi zenginliğidir. Folklor gelenekleri ise Bulgaristan’ın zenginliğini oluşturuyor. Onlar korunmalı ve muhafaza edilmelidir. Fakat diğer Avrupa ülkeleriyle de paylaşılmalı gerek çünkü temel insanlık değerlerini taşımaktadır.
Rojen festivalinin konser bölümünü yaklaşık 400 kaba gayda yaptı.
Çeviri: Şevkiye Çakır
Photo: Albena Bezovska. BGNES, BTA
Sviştov’a bağlı Vardim köyünün meydanında düzenlenen Nakış Festivali, yaşam ve geleneklerimizin zarif ve renkli bir unsuru olan nakış sanatını tanıtıyor. Festival programında konser, dans masalı, etnografya uzmanlarının konuşmaları, şifalı bitkilerin..
Bulgar folklorunun hayranları, 20 ve 21 Temmuz günlerindeTeteven yakınlarındaki Ribaritsa köyünde 3. Ulusal festivali ve 16. Ulusal gelenekler ve halk kıyafetleri festivali için Kostina mevkiinde bir araya geldi. BTA'nın haberine göre,..
BNR’ye konuşan ve yaz sezonunda turizm sektöründe çalışanların ücretlerinde yüzde 20'lik bir artış olduğunu kaydeden geçici Turizm Bakanı Evtim Miloşev, sektördeki işgücü sıkıntısının, hiç de düşük olmayan, sadece ücretlerden..