Sığınak arayan mültecilerin gittikçe büyük bir bölümü, insan kaçakçılarının kurbanı oluyorlar. Bu insanlar çok hassas bir durumda oldukları için devasa para tutarları karşılığı Avrupa’ya transfer vaadeden kanalcılara kolayca aldanıyorlar. Yakın Doğu’dan gelen mülteciler, Türkiye ve Bulgaristan arasındaki sınırı geçerek Avrupa topraklarındaki ilk adımını ülkemiz Bulgaristan’da atıyorlar. Akdeniz üzerinden Afrika’dan gelen mülteci akını ise İtalya ve Yunanistan’ı çoktandır zor durumda bırakıyor.
Gittikçe artan bu soruna çözüm getirilmesi yolları Sofya’da düzenlenen uluslararası bir konferansta arandı. Bulgaristan İnsan Kaçakçılığı ile Mücadele Komisyonu, Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından organize edilen konferansa 12 ülkeden bir dizi sivil toplum kuruluşunun temsilcileri de katıldı.
İçişleri Bakan Yardımcısı Tsvyatko Georgiev, konferansta konuşurken Bulgaristan’ın insan kaçakçılığı ile mücadele ve önleme çalışmalarını yürüttüğünü öne sürdü:
"Son yıllarda Avrupa Birliği’nin dış sınırı olarak Bulgaristan, karma göç akınlarının oluşturduğu ciddi bir baskının altında kalıyor: bir yandan uluslararası sığınma kritelerini karşılayan insanlar, diğer yandan ise silahlı çatışmaların yürütülmediği ülkelerden gelen, daha iyi yaşam düzeyi arayan ekonomik göçmenler var".
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği temsilcisi Roland Weil’in sözlerine göre ise her şeyi göze alarak Avrupa’ya ulaşmaya çalışan göçmenlerin yarısından fazlası, kanalcıların kurbanı olan mültecilerdir.
" Seçtikleri ülkeye yasal yollardan giremeyen onlarca bin kişinin büyük bir bölümü, insane kaçakçılarının hizmetinden yararlanıyorlar. Bulgaristan’a giren mültecilerin neredeyse tamamı, yasa dışı yollardan ülkeye giriyorlar” şeklinde konuştu Weil ve kazançlı bir iş haline gelen insan kaçakçılığına karşı geniş çaplı bir stratejinin uygulanması ve kaynak ülkeler olduğu gibi transit ülkeleri ve hedef ülkelerin de dahil edilmesi gerektiğini öne sürdü.
İsviçre Mülteciler Konseyi temsilcisi dr. Constantin Hruschka ise bu stratejinin ayrılmaz bir parçasının mültecilere yasal yollardan sınırı geçme imkanının sağlanması olması gerektiğini vurgularken şunları ekledi:
"Şu anda Avrupa’ya yönelik göç akını yasa dışıdır, çünkü mültecilerin başka bir seçeneği yoktur. İsviçre yıllardır sığınmaya muhtaç insanların yasal yollardan seyahat etme ve statü veren ilgili otoritelerin kararını bekleme imkanını sağlamak için kendilerine vize veriyordu. Zamanla bu imkan kaldırıldı. Bizce böyle bir imkanın tekrar sağlanması, mültecilerin hayati tehlikeyi göze alıp insan kaçakçılarının organize ettiği yolculuklara girişmelerini önleyecektir” şeklinde konuştu dr. Hruschka.
Çeviri: Tanya Blagova
Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..
“Hak ve Özgürlükler İttifakı” , Türkiye’de Bulgaristan’daki erken Parlamento seçimleri için kullanılan 48 000'den fazla oydan yaklaşık yüzde 65'ini ikna edici bir şekilde kazandı. Bu, 46495 kişinin oy kullandığı Haziran seçimlerine nazaran biraz..
Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa..