İsrail zıtlıkların ülkesidir. Ve işte bu özelliği genç fotoğrafçı Andrey Raşev'e ilham verdi ve İsrail gezisinden manzaraları bir sergide topladı. 'İsrail - tarih, din, gelecek' başlıklı sergi Sofya'da 'İvan Vazov' tiyarosu önündeki bahçede düzenlendi. Sergi II. dünya savaşı sırasında Bulgar Yahudilerinin kurtarılması nedeniyle örgütlendi.Andrey anlatıyor:
'İsrail'e yaptığım ziyaret sırasında insanlardan ve mekanların enerjisinden ilham aldım. Mesela Boji grob (Kutsal Mezar) tasarrufları gerçeklerden çok uzak. Orada bir ifade edilemez duyguya kapılıyorsunuz. Tabi ki ben kendi merceğimden gördüğümü yansıtıyorum. Değişik bir bakış açısı aradım. '
Tel Aviv sokaklarında askeri uniformalı kızlara rastlamak çok doğal bir şey. İsrail nüfusu yaklaşık 100 ülkeden gelen göçmenlerden oluşur, bundan dolayı sokaklarda Ortodoks Musevileri, geleneksel elbise ve şapkalı Musevilere, tesetürlü bayanlar ve en modern Avrupalı kıyafetli gençlere de rastlanabilir.
Andrey devam ediyor: 'İsrail'de insanlar güleryüzlü ve iyi niyetlidri. Kudüs gibi şehirde bile gerginlik hissedilmiyor.Üç din bir arada uyum içinde yaşıyor. Gerçek hayat ülke için konuşulandan farklıdır. Her yerde koşan oynayan çocuklar için hangi dine mensup olduklarının hiç önemi yok. Onlar çocuk, onlar özgür ve birbiriyle oynuyorlar.Bundan dolayı çocuklar üzerinde odaklandım. İsrail'in geleceği bu.'
Andrey Raşev ile en sevdiği fofğraflar önünde konuşuyoruz:
'Burada Müsülman çocukları görüyosunuz, bisikletlerine kırmızı kalp takmışlar. İşte bu ufak ve sıradan hareketin anlamı büyüktür. Ve başka bir çok sevdiğim fotoğraf var. Tel Aviv'in Eski şehrinde çektim . Bir duvar yazısı, şehrin bütün atmosferini yansıtıyor. Aslında bu yazı sergimin motosu oldu. Fotoğrafta bir büyük kırmızı kalp var onun yanında bir turunç kalp var ve üzerinde İslam, Hıristiyanlık ve Yudeizim sembolleri resmedilmiş.Kırmızı kalbe yönelik daha büyük anlamına gelen işaret resmedilmiş. Bir sözle aşk değişik dinlerden daha büyük olmalıdır.'
Sofya Belediyesi Halk Meclisi yakınında bahçede Bulgar Yahudilerinin kurtuluşuna adanan bir heykelin yerleştirilmesi kararı verdi. Aynı heykel 1948-49 yıllarında en çok sayıda Bulgaristan göçmeninin yerleştiği Yafa şehrinde de kurulacak. Bulgaristan'da 'Şalom' Yahudi derneği başkanı Maksim Benvenisti anlatıyor:
'Bulgar Yahudileri dünaynın çok yerinde yaşıyor.Çocukları ve torunları da her yerde. Ama bizim vatanımız Bulgaristan, İsrail ise dedelerimizin toprakları.Bulgaristan Yahudilerin hem hayatını hem topluluk olarak korudu. Bundan dolayı bu gerçeği bir şekilde anmak lazım. Dini adamlar, siyasetçiler dört yıl boyunca Yahudileri korumuş. Başka yere taşınmasına karşı çıkmış.İşte bu sebeple iki anıt olacak, biri şimdi yaşayan Yahudilerin şehrinde, diğeri - kurtarıldaki yerde.Çünkü bu unutulmamalıdır.'
Çeviri: Müjgan Baharova
Fotoğraflar: shalompr.org
Bulgar okuma evi, halkın maneviyatını ve geleneklerini yüzyıllardır koruyan eşsiz bir kurumdur. Razlog kasabasındaki “Razlog -15 Eylül 1909” okuma evi 115. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Bu vesileyle 30 Eylül'de Rila,Pirin ve Rodop dağları..
Yurtdışındaki yurttaşlarımız için yazılan eski ve yeni metinlerden oluşan repertuvarı ile Avrupa’daki 17 başarılı gösterinin ardından “Masal posta kutusu” edebiyat formatı Avrupa tunesine daha 11 yer ile devam ediyor. Etkinlikte Aleksandır..
Varna’da düzenlenen 42. “Altın Gül” Bulgar Film Festivali’nde uzun metrajlı film dalında büyük ödülü, Petar Valchanov ve Kristina Grozeva ikilisinin yönettiği “Triumph” filmi kazandı . Film aynı zamanda iki yönetmenin Decho Taralezhkov..
M. Şükrü Hanioğlu’nun “Atatürk- Entelektüel Biyografi” kitabı “Atatürk- İdeolojiler Tarihi” adı altında Bulgarca okurlarıyla görüşecek. Prof...