Lazarovden veya Lazaritsa her yıl farklı tarihlerde kutlanan bir yortu olsa da, her zaman Paskalya Yortusuna bir hafta önce kutlanan Tsvetnitsadan (Söğüt bayramı) önceki güne denk gelir, işte bundan dolayı da Lazar Cumartesisi olarak adlandırılır. Dini takvimde ölü Lazar’ın bedeninin mucizevi bir şekilde dirilişini simgelerken Hazreti İsa’nın sözleriyle anılır: “Lazar, kalk ve yürü!”. Sembolik olarak bu gün Kurtarıcının Dirilişinin habercisidir. Lazar Cumartesisi, aynı zamanda da baharın da sembolüdür ve kıştan yaza geçişi, doğanın uyanışını ve yeni hayatın canlanmasını müjdeler.
Daha Paskalya perhizinin ortalarında kızlar biraraya gelir ve daha tecrübeli bir kadının himayesinde “lazaruvane” geleneğine hazırlıklar başlarlar. Repertoarlarında çok sayıda şarkı vardır: kızlar grubu toplanırken söylenen şarkı, yol boyunca giderken, tarlalar için, kız bahçesi için. Ayrıca ailenin her ferdi için de ayrı şarkı söylenir: zengin çiftçi için, zengin eve giden gelin için, çiçeği burnunda geline adanmış, hamile kadın için, çocuk, tarlada süren çiftçi, çoban, kuyumcu vs meslekler için şarkılar var.
Lazarki kızlarının repertoarında en fazla tabii ki en ağır basan şarkılar evliliğe adım atacak kızlar ve oğlanlara adanan şarkılardır. Bu şarkılardaki semboller mutlu aşkı ve güzel bir aileyi dile getiriyorlar. Bu şarkılarda en sık kullanılan kelimeler altın ve gümüştür, bereketin ve mutluluğun simgesi olarak, gençler bahar çiçeklerine benzetiliyor, altın elma ise aşk sembolü olarak geçiyor. Lazarki şarkıları kızın güzelliğini överken delikanlının de gücünü dile getiriyor. Bazen ava çıkan oğlan anlatılıyor bu şarkılarda, ama nedense oğlan av hayvanı yerine kızı avlıyor ve onu evine götürüyor. Başka bir şarkı da bir, değil iki değil, tam üç kızı seven bir delikanlıyı konu alıyor. Ayrıca aralarında ejderha tarafından sevilen kızı anlatan şarkılar da var.
Çeviri: Şevkiye Çakır
BNR’ye konuşan ve yaz sezonunda turizm sektöründe çalışanların ücretlerinde yüzde 20'lik bir artış olduğunu kaydeden geçici Turizm Bakanı Evtim Miloşev, sektördeki işgücü sıkıntısının, hiç de düşük olmayan, sadece ücretlerden..
Lahey, Hollanda'nın güneyinde bir yönetim merkezi, Kraliçe'nin yaşadığı ve çalıştığı yer... Bu şehri Bulgar folkloru ve gelenekleriyle ilişkilendirmek pek akla gelmez. Ancak gerçek şu ki Lahey'de Bulgar halayına, rachenitsa’lara ve Bulgaristan’a özgü..
Yurt dışındaki Bulgar halk oyunu topluluklarının sayısına ilişkin istatistik veriler bulunmasa da dünyanın dört bir yanına dağılmış olan bu amatör grupların Bulgaristan ve dünyanın geri kalanı arasında canlı köprü oldukları şüphe götürmez...