15 Mart’ta Dünya Tüketiciler Günü’nü kaydedildi. Bu tarih Bulgaristan’da özellikle vatandaşın ödeme gücü ile ilgili olarak çok ciddi düşüncelere vesile oluyor. İstatistik ve sendikaların son verilerine gore ödeme gücü ülkemizde çok düşük.
Bulgaristan’da sayısı 2 milyonu az geçen çalışanların % 30’dan fazlası, ayda aldıkları 200 Avrodan düşük maaşlarıyla yoksullar kategorisine katılıyor, yoksulluk sınırının altında maaş alanlar ise işgücünün % 21’ini oluşturuyor. Bu, saat başına verilen 3.7 Avroluk ücret bakımından ülkemizin AB’nin son sırasında yer aldığı anlamına geliyor. Bulgaristan, ayda 184 Avro olan asgari maaş bakımından da bütün Avrupa topluluğunda son sıraya diziliyor.
Eurostat Avrupa istatistik kurumunun bu verilerine dayanan ‘Podkrepa’ Emek Konfederasyonu, KNSB’den meslektaşlarını, yönetim temsilcileriyle işverenleri yuvarlak masa görüşmesine davet ederek Bulgaristan’da çalışan yoksullar konusunu görüşmek istedi. Geçen ayın sonunda AB Komisyonu tarafından yayınlanmış olan Yıllık büyüme analizinde Bulgaristan özel bir denetim altında tutulmuştu. Bunun temel sebeplerinden biri ülkedeki yoksulluk ve büyük sosyal eşitsizliktir.Bu bağlamda görüşülen konu çok günceldir.
Bulgaristan, bir de Britanya’nın Legatum İnstitute Araştırma Merkezinin dünyanın en iyi gelişme kaydeden ülkeleri ile ilgili yıllık sıralamasında toplam 142 devlet arasında epey mütevazi olan 48’inci sırayı işgal ediyor.Ülkemiz iş üretkenliği bakımından son sıradadır. Her Bulgar işçisi gayrisafi yurtiçi hasılanın ortalama 12 000 Avro’sunu sağlarken, en yüksek iş üretkenliği olan Norveç’te her çalışana 145 000 Avro düşüyor. Bu para Lüksemburg’da 117 000 Avrodur. Son resmi verilere gore iş üretkenliği yıllık bazda % 1.7 oranında artıyor.
Sendikalar, işverenlerle iktidar temsilcilerinin yuvarlak masa görüşmesinde herkes Bulgaristan İktisat Odası yürütme başkanı Bojidar Danev’in ‘ çalışan yoksulların bulunmaması için Bulgar ekonomisinin iyi işlemesi gerektiği’ iddiasını oybirliğiyle desteklediler. Şimdiki durum bu bakımdan pek iyimserlik yaratmıyor çünkü en itibarlı ekonomistler ve AB Komisyonu başta olmak üzere en büyük uluslararası kurumlar, Bulgaristan’da ekonomik büyüme perspektiflerinin çok sınırlı olduğunu savunuyorlar.Şimdiki durumu ve yapısıyla Bulgar ekonomisi büyüme sağlayamaz, yani Bulgarların refahını da artıramaz. Buna bağlı olarak, Bulgaristan’daki toplumsal-ekonomik yapının acil, derin ve herhalde sosyal bakımdan acı verici reformlarının gerçekleştirilmesi gerektiği çağrılarında bulunuluyor. Avrupa ülkeleri topluluğu dayanışma ilkesine dayalı olduğu ve hiçkimse komşularının sefalet içinde yaşayıp devamlı memnuniyetsizlik göstermeleri karşısında ilgisiz duramadığı için, AB bu değişimleri denetip yönlendirmeyi de gerekli gördü.
Çeviri: N. Dimitrova
“Hak ve Özgürlükler İttifakı” , Türkiye’de Bulgaristan’daki erken Parlamento seçimleri için kullanılan 48 000'den fazla oydan yaklaşık yüzde 65'ini ikna edici bir şekilde kazandı. Bu, 46495 kişinin oy kullandığı Haziran seçimlerine nazaran biraz..
Süredurum seçimler. Yarın her şeyin yoluna gireceğini ve dört yıl sonra seçimler vesilesiyle sizinle haberleşeceğimize dair son damla umutla dolu seçimler. Politikacılardan, kendimizden ve oy vermeyen diğer insanlardan gelen üzüntüyle dolu..
Büyük Britanya’da yaşayan ve vatandaşlık görevini yerine getirmek üzere bu seçimlerde de Bulgaristan’ın Londra Büyükelçiliği’nde kurulan seçim sandığına giden Zdravka Vladova -Momcheva, Bulgaristan Radyosuna konuşurken “Birlik ve beraberliğe muhtacız”..
Dünya Prematüre Bebekler G ününde Ruse Hastanesi’nin Neonatoloji Bölümünde anlamlı bir etkinlik düzenlendi . Bölüm uzmanları radyomuza konuşurken..