En yetenekli Bulgar ressamlarından Georgi Baev’in 90’ıncı doğum yıldönümü, eserlerinin Ulusal Kültür Sarayı’nın Sanat Galerisinde sergilenmesine vesile oldu. Sergi, Ocak ayı sonuna kadar devam ediyor.Burgas kentinde dünyaya gelen Georgi Baev, denizin gücü ve güzelliğinden esinlenerek uzun yıllar boyunca bu duygularını tablolarına taşımıştır.Eserleri parlaklık ve renk derinliği ile dikkati çekiyor. Sergide yer alan tabloları Ulusal Resim Galerisi koleksiyonundan alınmış olup geçen yüzyılın ikinci yarısından 80’li yıllarının ortasına kadar resmedilmiştir.
Sanat uzmanı Suzana Karamfilova, Bulgaristan Radyosu’na söyleşisinde şunları belirtti:‘Georgi Baev’in yaratıcılığındaki süjeler, gelişmesinin farklı dönemlerinde büyük çeşitlilik arzeder. 50’li yıllarda olan erken döneminde Baev Burgas limanını, balıkçıları, 60’lı yıllarda ise çalışmalarına çok hassas olan parmaklık dizisini resmediyor. Bundan sonra deniz konusunu işlemeye devam ederken rıhtım, deniz limanları, sandal ve balıkçı ağlarının resimlerini de ekliyor. 1983 yılında atölyesinde çıkan yangın sonucu 250 eseri yok olduktan sonra bu feci olay yaratıcılığına damgasını vurup daha dramatik bir özellik kazandırıyor. Baev, ‘Göçmenler’, ‘En Yakışıklı Boğulan’ konularında çok ekspresif kompozisyonlar yaratıyor. Bazıları, yanmış eserlerinden bir kolaj niteliğindedir. Ressam, yanık tablolarından farklı katmanlar birbirine ekleyerek güçlü ve dramatik etkisi olan tablolar oluşturuyor.’
Yaratıcılığında önemli yeri olan büyük konulardan biri ‘Anı’ dizisinden eserlerde ifadesini buluyor. Sanat eleştirmeni Suzana Karamfilova’ya göre bu minimalistik tablolardan oluşan bir dizidir. Bazıları şimdiki sergiye de dahil edilmiştir.
Bayan Karamfilova bu konuda şöyle diyor: ‘Onun ilginç bir tarafı, erken tablolarının, daha sonraları yarattığı‘Göçmenler’ resim dizisi gibi eserlerinden epey farklanmasıdır. Söz konusu dizideki süjeler hem anlamı, hem konusu bakımından birbirinden farklıdır.’
Georgi Baev yurt içinde ve dışında tek başına sergiler düzenledi, tabloları Avrupa, Asya, Afrika, Kuzey ve Güney Amerika’da oluşturulan ortak ekspozisyonların içine alındı.Ressam, Viyana Üniversitesi’nin itibarlı ‘Gottfried von Herder’ ödülü de bu arada, birçok ödülün sahibidir.
Suzana Karamfilova devamla şunları belirtti:‘Georgi Baev, hususi üslûbü olan bir ressam olarak Bulgaristan’ın kültür tarihinde kendi yerini almış durumdadır. Geçen yüzyılın 60’lı yıllarında çok yoğun çalışan ressamlardan olup bu dönemi izleyen birkaç onyıllıkta çağdaş Bulgar sanatının çehresini oluşturanlar arasındadır. Günümüz sanatına katkısı ve büyüklüğü bakımından onu Genko Genkov, Svetlin Rusev, Atanas Yaranov, Georgi Bojilov gibi aynı nesilden yaratıcılarlara, geçen yüzyılın 60’lı yıllarından bu yana ve tabii bugüne kadar yoğun çalışmalar yürüten ressamlara katabilirim.’
Fotoğraflar: Veneta Pavlova
Çeviri: Neli Dimitrova
Yurtdışındaki yurttaşlarımız için yazılan eski ve yeni metinlerden oluşan repertuvarı ile Avrupa’daki 17 başarılı gösterinin ardından “Masal posta kutusu” edebiyat formatı Avrupa tunesine daha 11 yer ile devam ediyor. Etkinlikte Aleksandır..
Varna’da düzenlenen 42. “Altın Gül” Bulgar Film Festivali’nde uzun metrajlı film dalında büyük ödülü, Petar Valchanov ve Kristina Grozeva ikilisinin yönettiği “Triumph” filmi kazandı . Film aynı zamanda iki yönetmenin Decho Taralezhkov..
20 Eylül saat 11 civarında, Prof. Dr. Lyudmil Vagalinski’nin ekibinden arkeologlar, Antik kent Heraclea Sintica’nın büyük kanalizasyon kanalında ikinci heykel keşfettiler . BGNES’in Archaeologia Bulgarica sitesine dayandırdığı..
Sofya’da “İvan Vazov” Halk Tiyatrosunda J ohn Malkovich'in yönettiği Bernard Shaw’ın "Silah ve Adam" oyunun sahnelenmesine karşı meydana..