“2007-2013 Kırsal Bölgeleri Kalkınma Programı” bir yıl geçikmeyle start aldı ve yoklamakla ilerliyordu, ki bu durum program fonlarından sağlanan kaynakların kullanılmasını olumsuz etkiledi. Söz konusu program çerçevesinde yanlış öncelikler seçimi şöyle dursun kaynakların yönetimi konusunda da ciddi sorunlar ortaya çıktı. Şu anda Avrupa Bşirliğinin doğru bir şekilde kullanılması konusunda şüphe duyduğu 248 milyon avro askıda. Birkaç hükümetin çabasıyla hazırlanan “2014-2020 Kırsal Bölgeleri Kalkınma Programı” en az 1.5 yıl geçikmeyle başlayacak, çünkü henüz Avrupa Komisyonu tarafından onay almamıştır. Programım yedi yıllık toplam bütçesi 2.3 milyar avrodur.
Yeni program, ilk 2007-2013 dönemi sırasında ülkemiz için geleneksel sektörler olan bahçivancılık ve hayvancılık yerine tahil ürünlerine öncelik verilmesiyle yaşanan dengesizliği gidermeyi amaçlıyor. Bu kez organik tarım da, ona layık dikkate sahip olacaktır.
Tarım Bakanı Desislava Taneva “Daha yüksek KDV sağlayan sektörleri ve son yıllarda yardımdan mahrum kalan sektörleri teşvik etmemiz gerekiyor.” dedi
Aynı zamanda “Meyvecilik ve sebzecilik” sektöründen 11 sivil örgüt, 2015 yılına ilişkin apokaliptik bir manzara çiziyorlar. Onlar “Bulgar sebze ve meyveleri piyasalardan yok olacak” gibi tahminlerde bulunuyorlar. Avrupa sübvansiyonlarından mahrum kalan söz konusu bitkiler, daha yüksek sübvansiyon alan diğer Avrupa ülkeleri bitkilerinin güçlü rekabeti ile karşı karşıya geliyor, çünkü Rusya’ya uygulanan yaptırımlar sonucu söz konusu ürünler piyasamızı işgal etti. Gerçek anlamda, sektör çalışanlarına göre, bir sonraki dönemde sübvansiyonların artırılması değil de, azalması söz konusu. Tarım Komitesinin 1 Ağustos tarihinde aldığı karara göre, Bulgar sebze ve meyve üreticileri, “Avrupa İşletmeler Ağı 2015-2020” şemasının sübvansiyonlarından mahrum kalacak. Tarımcılar, hükümete gönderdikleri mektupta, söz konusu adımın, eşsiz lezzete sahip olan Bulgar sebze ve meyvelerinin hem Avrupa, hem de Yunan, Türk ve Makedon ürünleriyle dolup taşan iç pazarda, rekabet dışı kalacağı uyarısında bulunuyorlar. Tarımda en büyük istihdam sağlayan sektörde işten çıkarmalar gerekecektir. Anlaşılan Bulgaristan’da Kırsal Bölgeleri Kalkınma Programı açısından daha yapılacak çok şey var.
2014 yılında yönetim hatası sonucu organik tarım tamamen sübvansiyonsuz kalınca şimdiki programda organik tarımı daha iyi günler bekliyor. Toplam bütçesi 100 milyon avroyu aşacaktır. Sübvanse edilen üretim yelpazesi genişletilecektir. Şimdiye dek yardım gören organik bitkicilik ve arıcılığa, bir de organik hayvancılık sektörü ekleniyor.
Anlaşılan öncelik “Genç çiftçiler” programına verilecektir, ki bu program sayesinde önümüzdeki 6 yıl için 38 milyon avro öngörülmüştür. Bulgaristan’ın “2014-2020 Kırsal Bölgeleri Kalkınma Programı”ndan alacağı ilk kaynaklar büyük ihtimalle öümüzdeki yıl sağlanacak ve genç çiftçilere yönelecektir.
Ancak 2014-2020 programı da, sulu tarım konusunda tek söz içermiyor. Son 20 yıldır harabeye dönüştürülen ülkenin sulama sistemi, çok acil bir şekilde yenilenmeye ihtiyaci var, eğer daha rekabetçi bir Bulgar tarımı arzuluyorsak.
Yazı: Mariya Dimitrova
Çeviri: Şevkiye Çakır
ABD başkanlık seçimleri konusunda heyecanlananlar yalnızca Amerikalılar değil , Avrupalılar da nefeslerini tutarak sonuçları bekliyor – Kamala Harris'in zaferi gerçekten tutarlı bir politika ve öngörülebilirlik getirir mi ,..
İklim değişikliği küresel bir olay olup dünyanın her köşesinde kendini gösteriyor. Bunun son örneği, İspanya’nın Valencia bölgesini vuran sel felaketi oldu. Avrupa’da son 50 yılın en feci seli olarak değerlendirilen bu doğa afetinde yüzlerce kişi..
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..
ABD başkanlık seçimleri konusunda heyecanlananlar yalnızca Amerikalılar değil , Avrupalılar da nefeslerini tutarak sonuçları bekliyor..