Bulgaristan’daki işin büyük bir bölümü, yüzbinlerce küçük ve aile şirketlerinden ibarettir. Onlar, çoğunlukla büyük sermayeleri olmayan Bulgarların perakende ticaret alanındadır. Hiçbir sıradan Bulgaristan vatandaşı, eğer evde ekmek, süt veya peynir tükenirse, yerleşim merkezinin çevre bölgelerinde bulunan süpermarket veya hipermarkete gitmeyecek. Buna rağmen de dünya çapında gıda ve sanayi ürünleri için büyük zincirlerin pazarın daha da büyük bölümlerini işgal etmesi, Bulgaristan’da da yaşandı.
Sofya’da bir semt mağazası sahibi Petır İvanov’a “Büyük mağazalar, işiniz için tehdit mi?” sorusunu soruyoruz.“Şahsen ben tehdit hissetmiyorum, çünkü mağazamın bulunduğu yer iyidir ve müşterilerim var. Bu, bana yardım ediyor. Durmadan yenisini aldığım taze mallarım var. Büyük hipermarketler ile sorunlarım yok ve şikayet etmiyorum”, diye söylüyor Petır İvanov.
Bulgaristan’daki perakende piyasada yakında yapılan bir araştırmaya göre küçük semt mağazaları, süpermarket ve hipermarketlere nazaran gerilemektedir. Ülkemizde modern ticaret, çoğunlukla yabancı olan ve dünyada veya an az Avrupa’da mağazası olan birkaç büyük zincir tarafından temsil edilmiştir. Birkaç daha küçük Bulgar şirketi, onlara eşlik etmektedir. Süpermarket ve hipermarketler de, piyasanın daha da büyük bölümlerini işgal etmesi eğilimine rağmen son zamanlarda mali sonuçlar düzeyinde çok zorluklar yaşıyor. Ticareti artıyor, müşterilerinin sayısı da yükseliyor, ama kazançları artmak yerine düşüyor.
Sonuçta ama küçük tüccarlar, büyük ticaret zincirlerinin baskısı altında daha da çok eğiliyor, büyük ticaret zincirleri ise beklediği kazancı elde edemiyor.
Çeviri: Rayna İvanova
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..
Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..
Dünya Prematüre Bebekler G ününde Ruse Hastanesi’nin Neonatoloji Bölümünde anlamlı bir etkinlik düzenlendi . Bölüm uzmanları radyomuza konuşurken..