Translatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklık Anlaşması (TTIP) ne anlama geldiğini biliyor muyuz? Sorunun kısa cevabı “Hayır”dır. Çünkü bundan bir yıldan uzun süre önce başlayan müzakereler, gazetecilere ve topluma tamamen gizli tutuluyor. Buna karşılık müzakerelere Okyanus’un her iki tarafından büyük korporasyon temsilcilerinin katılımı gayet geniştir. Bu durumda bizi neler bekliyor sorusunun yanıtı da kesindir. Neden mi? Çünkü ABD ve Avustrlaya ve Kanada gibi diğer dünya piyasaları arasında artık imzalanmış bulunan bu tür anlaşmaların nasıl uygulandığını da görmek mümkündür.
Ülke vatandaşları için TTIP hiç bir şey ifade etmiyor, çünkü bu anlaşma Bulgaristan’da hiç konuşulmuyor. Çevreciler ve kısmen sendikalar gibi küçük topluluklar Okyanus’un her iki tarafında bulunan ortakları ile birlikte alarm vermek yönünde çaba sarfediyorlar. 11 Ekim tarihinde Sofya, Varna ve Şumen’de vatandaşlar, 400 şehirde TTIP’ye karşı düzenlenen uluslararası protesto gösterisine katıldılar. Gösteri inisyatifini başlatanlar arasında “Yer Küresi için” çevre derneğinin temsilcisi İvaylo Popov da vardı. İvaylo Popov, memnuniyetsizliğin her şeyden önce yürütülen müzakerelerin gizliliğine karşı yönelik olduğunu öne sürdü. Avrupa Komisyonu bu tür şeffaf olmayan bir anlaşmanın yapılmasına karşı Avrupa vatandaşları arasında yapılan imza toplamalarının resmen kayıt altına alınmasına izin vermedi. Oysa AB mevzuatı gereğince 1 milyonun üzerinde imzanın toplanması halinde ve bazı ek koşullara uyguluk sağlanması halinde vatandaşların bu şekilde belirtmiş oldukları görüş, ilgili topluluk mevzuatının oluşturulmasında dikkate alınmalıdır. 11 Ekim tarihi itibari ile birkaç hafta içinde toplanan imzalar 600 bini buluyordu.
Şimdi ABD ve AB arasında gümrük baryeri neredeyse kalmadı, artık gündemde üretim standartları ve ürünlerin kalitesi ile ilgili sözüm ona tarife dışı kısıtlamalar var, diyor Şvaylo Popov ve şunu da ekliyor:
“ABD ve AB içinde mevcut bazı standartlar eşleştirilecek. Ticaret hacminin artması adına ve büyük şirketlerin kazancı adına güvenlik ve bizim haklarımız kurban edilecektir”.
Burada hemen Amerikan şirketlerinin Avrupa’ya genetik modifiye organizmalarını ve de kaya gazı istishal teknolojilerini getirme tutkusu, ayrıca da özellikle gıda maddeleri, ilaç malzemeleri ve insan sağlığı ile ilgili olan yeni teknolojiler hakkındaki AB’nin ihtiyat ilkesinin kaldırılması akla geliyor.
Bu konuda Bulgaristan’da bir tartışma varsa, o da ABD-Rusya zıtlığı kapsamında yürütülüyor. TTIP karşıtları tez elden Amerika karşıtları ve Putin yanlıları ilan ediliyorlar. “Oysa burada ABD-AB veya ABD-Rusya tezatı söz konusu değil, bir yandan büyük çokuluslu şirketler ve diğer yandan da Okyanus’un iki tarafında yaşayan vatandaşlar arasındaki karşıtlık söz konusudur” diyor İvaylo Popov.
Çeviri:Tanya Blagova
İstihdam Ajansı’nın bir araştırmasına göre, önümüzdeki 12 ay içinde Bulgaristan’daki iş dünyasının yaklaşık 262 bin çalışana ve uzmana ihtiyacı olacak. Bu rakam, şu anda istihdam edilenlerin yaklaşık yüzde 9.3’üne tekabül ediyor. 2023 yılı..
2024 yazında çıkan yangınlardan zarar gören çiftçiler , bugünden itibaren “De minimis” yardımına başvurabilecek ve Devlet "Tarım" Fonu Bölge Müdürlüklerine başvuruları için yalnızca 10 gün süreleri var. Söz konusu yardım alma hakkına,..
27 Ekim erken genel seçimler sonrası, geçici hükümetin 2025 yılı Bütçe taslağını ay sonuna kadar Parlamento’ya sunması gerekmektedir. Bulgaristan’daki bazı ekonomi analistlerine göre, devletin 2024 yılı bütçe planının durumu son on yılın en kötü durumu...