Yoğun iş günümüzde çevremizdeki kuşlara dikakt etmiyorsak bile, ilk ve sonbahar onların kalabalık turnaları başlarımızı semaya doğru kaldırıp, hayallere dalmamaıza neden olabiliyor. Bu sonbahar da birçok kuş gözlemcisi çevreci, Ekim ayının ilk haftasonunu gözlemde geçirdi. BirdLife International kurumunun Avrupa ve Orta Asya şubesi birçok etkinlik düzenledi. Hollanda’da 150’ye yakın etkinlik organize edildi. En çok kuş gözlemcisi ise- tam 5334 kişi İsviçre’de toplandı. Hollanda’da 1 052 681 kuş sayıldı. Bulgaristan’ın 11 kentinde kuş gözlemi düzenlendi.
Bulgar Kuşları Koruma Derneğinden Teodora Petrova Bulgaristan radyosuna gözlemlerini paylaştı:
“70 ayrı cisnten 2000 kuş sayıldı. En fazla sayılan kuş karabaş martısı /Larus ridibundus/ , karabatak /Phalacrocorax carbo/ ve küçük karga /Corvus monedula/ oldu. Geçen yıllarda daha çok gözlemimiz vardı. Bu yıl hava çabuk serinledi ve kuşların çoğu Güney’e göç etti. Kuşların sayısı çoık öneml değil. Önemli olan insanlara kuş göçünün sihrini anlatmak, onların dünyasını göstermek istiyoruz. İnsanların kuşlara çok mütevazi ve kolayca nasıl yardım edebileceğini anlatmak istiyoruz. Örneğin kış ayları için bir kuş evi kursunlar, ağaça koysunlar, çevredki kuşlara yardım etsinler, onlara yem bıraksınlar- bu bile yeterli”.
Gözleme tabi tutulan kuşlar arasında bazı çok nadir cinsler de vardı. Bulgaristan Avrupa’da en zengin kuş çeşitliliğine sahip ülkelerden biridir. Ülkemizde, yokolmaya yüz tutmuş 430 nadir cins kuş bulunuyor.
“Yok olma tehlikesi yaşayan cinslerden bazıları tepeli pelikan (Pelecanus crispus/, pasbaş patka/Aythya nyroca/, bayağı deniz kartalı /Haliaeetus albicilla/, bayağı kaşıkçı /Platalea leucorodia/ . Özellikle Karadeniz kıyısında yaşayan insanlar çok heyecanlı kuş etkinliklerine katılabilir. Burgas yakınında “Poda” adlı SİT alanı metre karede en çok kuş bulunan yer olarak biliniyor.Orada çevrecilere çok güzel kuş gözlem imkanı sunuluyor”.
Sonbahar bir başla kanatlılara da dİkkat çevirme zamanı. Bu kez kuşlar değil de, yarasalardan bahsediyoruz. İlk kez 1990 yılında Fransa ve Polonya’da kaydedilen Avrupa Yarasalar Gecesi bugün artık Bulgaristan da olmak üzere, 30 ülkede kutlanıyor. Aslında burada sadece bir geceden bahsedilmiyor, bunlar bir dizi etkinliğin olduğu gecelerdir. Eylül ve Ekim aylarındaki bu yarasa gözlem geceleri, Batman’a hayat veren bu canlıların hayatını incelemek için çevreciler seferber oluyor.
Bulgaristan, Avrupa’da en çok yarasa türünün bulunduğu ülke. Kıtada mevcut toplam 37 cins yarasadan Bulgaristan’da 35 cinsi mevcut. Devetaşka Mağarassında ise, Avrupa’nın 3. en büyük yarasa ailesi bulunuyor. O mağarada tam 40 bin yarasa var. Bulgarlar bu yarasalar hakkında çok az bilgiye sahip. Karanlıkta yaşayan bu fareler Ulusal Doğa Müzesinde özel bölümde inceleniyor. Uzman çevreci Niya Toşkova Avrupa yarasalar Gecsinde çocuklara yönelik etkinliklere ağırlık verdiklerini söyledi. Toşkova “Çocukların yüzleri Batman gibi boyanıyor, yarasa resimleri çiziliyor, yarasaları mercek altında göstererek, aslında çok sevimli arkadaşlar olduklarını anlatıyorlar ve çocuklar bunu görünce yarasalar hakkında fikrini değiştiriyor” diye anlattı. Yarasaların hayatı hakkında bilmediğimiz bazı ilginç noktaları da veriyor:
“Yarasalar olağanüstü fazla sinekle beslenir. Onların sayesinde tarım zararlı sineklerden kurtuluyor, sivri sinekler azalıyor. Yarasalar arasında bitkileri tohumlatan da var. Örenğin hepmizin sevdiği çikolatanın yapıldığı kakao ağacından çiçekleri yarasalar tohumlatıyor. Tekila sevenler için , tekilanın ana malzemesi olan mavi agave çiçeğinin yarasalar tarafından tohumlandığı bilinmeli”.
Aslında bu uçan fareler hakkında çok önyargı var. Onlara vampir diyene de rastlarsınız. Fakat mevcut 1300 cinsten sadece 3 türü kanla besleniyor. Bulgaristan’da kan emen yarasa yok.
Fotoğraflar: wikipedia.org
Çeviri Sevda Dükkancı
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..
Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..
Burgas Tam Teşekkülü Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından yapılan açıklamada diyabetik ayak tedavisinde hastanın kendi dokusu kullanılarak yapay..
Pleven’de Noel köyü kuruldu . Şehir sakinlerinin 2024 yılını uğurlama ve yeni 2025 yılını karşılama heyecanı ve neşesini artırmak için belediye..