Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Üçüncü Bulgar Çarlığının sonu referandum ile geldi

БНР Новини
Photo: arşiv

15 Eylül 1946 tarihinde vefat eden Bulgar Çar 3. Boris’in eşi Çariçe Yoana üzerine iki darbe indiriliyor. Referandum ile monarşi ortadan kaldırılıyor ve Bulgaristan cumhuriyet olarak ilan ediliyor. Çariçe hükümet tarafından ertesi gün çocukları 9 yaşındaki Çar 2. Simeon ve 13 yaşındaki ablası Prenses Mariya – Luiza ile birlikte sınır dışı ediliyor. Referandumda Bulgarların %95’i monarşiye karşı oy veriyor. Bundan sonraki 43 yıl boyunca BKP iktidarı sırasında halkımız benzer %100 katılım ile alışmaya başlayacak.

1946 Eylül tarihlerinde Bulgaristan 2. Dünya savaşında mağlup edilen ülkeler arasında olup pratikte Sovyet ordusu tarafından işgal edilmiş durumundadır ve referandumda oy kullanmak serbest oylamadan çok çok uzakta. Oteçestven Front /Vatan Cephesi/ koalisyon hükümetinin paravanı arkasında yeni komünist iktidarının kadife eldiven ile hareket ettiği söylenemez. 1944 Aralık – 1945 Nisan döneminde halk mahkemesi faaliyette. Mahkemede elit insanlar ‘cezalandırıyor’, bir çok insanın izi yok ‘kayıp’. Bu vahşice darbe ile Çar Vekilleri, 25. Halk Meclisinin yarısından fazlası, üst düzey devlet idaresi, iktisat ve kültür alanından ünlü isimler yok edilmiştir.

Tırnovo Anayasasında devlet yapısının değiştirilmesi öngörülmediğine göre, halk oylaması da yasa dışıdır. Değişiklik mümkün, ancak Büyük Millet Meclisinin toplanması gerek. Bu ise  adece o sırada 9 yaşında olan Çar Simeon’un kararı ile mümkündür.

Propaganda makinesini fakat kimse durduramaz.TV yok, radyo da pek yaygın değil, bundan dolayı gazeteler esas propaganda makinesine dönüşüyor. Onlara ise sadece tek bir görüş açısı yansıyor - Vatan cephesinin iktidarı ve sadece bir görüş  – monarşi ortadan kaldırılmalı. Korku o kadar büyük ki, kilise bile direnemiyor. Bunun bir kanıtı Dorostol mitropoliti Mihail’in mektubunda bulunuyor – onun girişimiyle ayinlerde dahi Çar’ın isminden söz edilmeyecek. 

Yasadışına olmasına rağmen referandum 8 Eylül 1946 tarihinde3 düzenleniyor. Oyların %95’i 63 Cumhuriyete ‘evet’ diyorlar. Bir çok sahtekarlığa rağmen, sonuçlar tartışılmıyor.Burada şunu belirtmemiz gerekiyor. 1. ve 2. Dünya savaşında mağlup edilen ülkelerde monarşinin ortadan kaldırılması, zafer kazanan devletler tarafından yönlendirilen bir jeopolitik süreçtir. Bundan başka iki milli kriz ile bağlı olan bir aileye geniş destek beklenemez.

15 Eylül 1946 tarihinde 26. Halk Meclisi Bulgaristan’ı Halk Cumhuriyeti olarak ilan ediyor. Geçici Başkan olarak Vasil Kolarov görevlendiriliyor. 16 Eylül 1946 günü Çariçe Yoana ve çocukları Bulgaristan ile vedalaşıyor ve Mısır’a yollanıyor.

BNR’nun Altın fonunda Çariçe Yoana’nın Bulgaristan’da son saatleri hakkında anıları korunuyor. Söyleşiyi Aglaya Kotseva yaptı:

’16 Eylül’de İstanbul’a gittik, Türkler bizi çok kibarca karşıladı. Babam Kral III. Viktor Emanuil ve annem Kraliçe Elena’nın oturduğu İskenderye’’ye gittik. Küçük bir villada 5 sene oturduk. Simeon İngilizce bilmiyordu ve Viktoriya kolejine girdi. Bu kolej Kuzey Afrika’da en büyüğüdür. Orada İngilizce’yi çok iyi öğrendi. Kızım ise rahibeler yanında okudu.

 

Ülkeden ayrılırken  sizi uğurladılar mı? 

 İki – üç kişi. Birisi vekildi – profesör Ganev, / Venelin/.

 Sizi hangi sözlerle uğurladılar?

 Kimse yoktu. Bir general ve daha iki kişi İskenderiye’ye kadar bize eşlik  ettiler.

 Simeon ve Mariya-Luiza yolculuğu nasıl algıladılar?

 Çocukları bilirsiniz. Onlar için her şey ilginç, izliyordular.

 Ülkeyi uzun zaman için terk ettiklerini hissediyorlar mıydı?   

 Evet, biliyorlardı, tabi ki, ben de bunu iyi biliyordum.

1946 yılındaki referandum Bulgar devletçiliğinin likide edilmesinin bir anıdır, çünkü yeni tarihimizin de gösterdiği gibi bizde monarşiye el uzatan dış güçler her zaman devleti istikrarsızlaştırmak ve kendi iradesini dayatmak amacıyla yapmışlardır bunu.

Türkçesi:Müjgan Baharova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

2012 yılı- Alexis Weissenberg: ‘Her şey ses’

Alman “Die Welt” gazetesi Alexis Weissenberg’i tanıtırken: ‘Kendi zamanının en yakışıklı piyanistiydi. Zarif, gurur sahibi , biraz havalı , 1929 yılında sanki frak ile dünyaya gelmiş izlenimi veren biri” diye yazıyor. Sofya doğumlu piyanist kozmopolit..

Eklenme 05.12.2015 09:15

2011 yılı – Unutulmayan Velko Kınev

‘İnanırım yetenekli Stanislav Stratiev dahi aramızda olsaydı hüznümüzü yatıştırıcı sözler zor bulabilirdi. Velko tiyatroda bayram havası yaratan artistlerdendi, her bir rolünde kendinden bir parça bırakan insanlardandı’. Bu sözleri kültür bakanı Vejdi..

Eklenme 29.11.2015 08:35

2010 yılı- Kristalina Georgieva “Avrupa’da herkesle eşit durumda olmalıyız”

“Dünyada olup bitenler bizi ilgilendiriyor. Gözlerimizi dışarıdaki problemlere kapadıkça, iç sorunlarımıza yönlendikçe, ufkumuzu daraltıyoruz ve böylece ülke içindeki sorunların çözümünde bile başarılı olamıyoruz. Bizi dış dünyayla bağlayan,..

Eklenme 21.11.2015 09:15