Tarihte en feci savaşlardan biri olan Birinci Dünya Savaşı üzerinden 100 yıl tamamlanıyor. Bulgaristan, Birinci Dünya Harbine, 1912 ve 1913 yıllarında yaşanan iki kanlı Balkan savaşından çıktıktan kısa bir süre sonra Ekim 1915’te katıldı. Bulgaristan iki Balkan savaşına üzerinde çoğunlukla Bulgarlar’ın yaşadıkları halde ülke sınırlarının dışında kalan toprakların birleşmesi isteğinden yola çıkarak katıldı. Bu savaşların ikincisi, ulusal facia ile sonuçlandı.
Önde tarih uzmanı akademisyen Georgi Markov’u dinleyelim:
“İkinci Balkan savaşının açtığı yaralar çok tazeydi. Bundan dolayı iktidardakiler ülkeyi ya Üçlü İttifak’aya da İtilaf /Fransa, İngiltere ve Rusya/ tarafında savaşa katmakta acele ediyorlardı. Avrupa’nın büyük başkentlerinde bulunan Bulgaristan elçileri, savaşın İtilaf tarafından kazanılacağı tahminlerinde bulunuyordu, zira onun çok büyük insani ve maddi kaynakları vardı. Savaşın Almanya tarafından kazanılacağına inanan tek elçi, Berlin’de bulunan Dimitır Rizov oldu. Savaşan iki koalisyon müttefik çekmeye yarışırken çar Ferdinand ve Başbakan Radoslavov, savaşı kaybedecek olan ülkeyi seçmekte hata yaptılar, çünkü Almanya, gerçekten en güçlü ve en eğitimli ve silahlı orduya sahipti, fakat geri kalan dünya karşısında kazanamazdı ” diyor akademisyen Georgi Markov.
Savaş patlak verdikten sonra ülkemiz ilk başta her iki koalisyonun teklifleri karşısında tarafsız kalmayı başardı.
“Bence tarafsızlığı sürdürmemiz mümkün değildir, diyor Georgi Markov ve şunu da ekliyor: Bundan dolayı da İtilaf’ın kazanacağı belirtilerinin görülmeye başladığında en azından savaşa katılmayı bir yılla ertelememiz gerekiyordu. Bulgaristan savaşa üçlü İttifak tarafında katıldı, ordumuz savaş alanlarında zafer üstüne zafer kazandı, lakin neticede bu savaş önceden kaybedilmiş bir savaştı. Uzun süren, yıpratıcı ve ağır bir savaştı.”
Savaşın sonucunda devletimiz, ikinci ulusal faciayı yaşadı. Ancak Savunma Bakanı Angel Naydenov’un da belirttiği üzere Bulgaristan, XIX. ve XX. yüzyılda yürütülen savaşlarda başkenti yabancı bir ordu tarafından ele geçirilmeyen tek Balkan ülkesidir. Bakanın sözlerine göre hiçbir savaş bayrağımızın düşmanın eline geçmemiş olduğun hususunu da öne sürmek gerekir . Bu savaşta yaklaşık bir milyon Bulgar askeri, vatanları uğruna mücadele ettiler. Onların 100 binden fazlası, hayatını savaş alanlarında yitirdi.
Birinci Dünya Savaşı yıldönümü kutlamaları ile ilgili Ulusal Komite kuruldu. Komitede cumhurbaşkanlığı ve hükümetin, Savunma Bakanlığının “Georgi S. Rakovski” Harp Akademisi,
Ulusal Askeri Tarih Müzesi ve Ulusal Tarih Müzesi yetkilileri, ayrıca valiler, “Arşifler” Devlet Ajansı, Bulgaristan Bilimler Akademisinden bilimadamları, Üsküp’te bulunan Bulgar Kültürü Klübü de yer almaktadır. Komitenin görevlerinden biri, unutulmuş askeri anıtların yenilenmesi olacak. Bulgar ordusunun askeri operasyonlarına adanan bilim konferansları düzenlenecek. Bulgaristan Ulusal Radyosu ve Bulgaristan Ulusal Televizyonu da yıldönümü ile ilgili etkinlikleri yayınlayacak.
Çeviri : Tanya Blagova
Fotoğraf: arşiv“Nikola Y. Vaptsarov” Varna Deniz Harp Okulu 144. Kuruluş yıldönümünü kutladı. Eğitim kurumu, yüz elli seneye yakın bir süredir denizcilikle ilgili farklı profesyonel alanlarda uzman eğitimi trendlerini takip etti. Okul, 1881 yılında..
Allah’ın insanlar içinden seçip insanlığa ilâhî nuru ulaştırmak için gönderdiği ve vahye mazhar kıldığı son peygamber Hazreti Muhammed (s.a.s.), Receb ayı girdiğinde bir dualarında Rabbine şöyle yakarmıştır: “Allahım! Recep ve Şaban aylarını bizim için..
2025 yılına merhaba dedik. Her yenilik insana yeni ümitler aşılamaktadır. Dolayısıyla eski yıla elveda derken yenisine daha umutlu gözlerle girmekteyiz. Umutlarımızı perçinleyen bir özellik ve güzellik var bu günlerden, mübarek üç ayların başlangıcı ile..
Kutsal Hafta ya da İsa Mesih’in Çile Haftası Paskalya’dan önceki son haftayı ifade eder. Bu hafta, Hıristiyanların Büyük Oruç döneminde İsa’nın Dirilişi..
Kutsal Salı, ibret alma ve son ahlaki öğretilerin verildiği günüdür. Bu günde din adamları ve Yahudiler mabette İsa Mesih’in son öğretici sözlerini..