Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

80 haftada 80 yıl BNR – Petır Uvaliyev ve yurtdışı yayınlar

2015 yılının başlarında büyük Bulgar bilgini, poliglot, diplomat, senaryo yazarı ve yönetmen, sanat eleştirmeni ve sanat kuramcısı, öğretim görevlisi, yazar, çevirmen, radyo gazetecisi Petır Uvaliyev’in doğumunun 100. yılı tamamlanacak. Soğuk Savaş döneminde kendisi Bulgaristan’dan göç ediyor. BBC’deki konuşmaları, Uvaliyev’i efsane yapıyor. Lakin, Petır Uvaliyev’in ilk adımlarını Radyo Sofya’da attığını bilen çok az insan var. 1937 yılında Fransızca, Almanca, İngilizce ve İtalyanca olarak ilk yayınlar start alıyor. İtalyanca yayınlar ise, genç Petır Uvaliyev tarafından hazırlanmaktadır.

Petır Uvaliyev hayatta iken Bulgaristan Radyosuna şunları paylaştı:

Bu radyo, o dönemde olağanüstü görünüyordu. Radyo, ufuğun ortasında olduğunu ispatlamak için doğdu ve sınırlar kalktı, çünkü seslerimiz havada uçuyordu. Bizler delikanlıydık ve herhalde tavuk folunda yeterince zaman geçirmeyen piliçler gibiydik, fakat bizler yurtdışında herangi birisine konuşuyorduk. Dünya, düşman cephelere ayrılırken, yayın frekansları nefret hendeklerini aşıyor ve radyo bizi nefret etmememiz için eğitiyordu...”

İşte Petır Uvaliyev’in anılarının devamı:

Снимка“Bizler için gerçek elçilerin, yurtdışındaki sıradan veya sıradışı Bulgarların olduğu, gayet açıktı. Ve onlar resmi temsilcilerden daha ilginçti. Burada sıradışı Bulgarlar derken Münih’te “Stefani” isminde bir kafeyi canlandırmak istiyorum. Orada Deçko Uzunov, Benço Obreşkov, Elisaveta Bagryana, Nikolay Marangozov, Konstantin Gırnev ve daha kimler yok ki. Hepsi Almanlar arasındaydı. Bizler Almanlarla, sadece soyut milli duyguyu desteklemek için değil, aynı zamanda Bulgarlara has günlük kültür hassasiyetini ayakta tutmak için onlarla konuşuyorduk. İşte bundan dolayı, belki de senden daha iyi olan, fakat senin daha bilgili olduğunu bildiğin insanlarla iletişim kurma duygusu mutluluk veriyordu. Bu duygu, güvenimizi besliyordu ve onlara da ayrıca güven sağlıyordu.”

Uvaliyev, büyük bir mizah duygusu ile yurtdışı dinleyicileri için ilk olarak yaptıkları yayınlar konusunda “küçük suçlulardan biri “ olarak kendini ifade ediyor.

Burada bütün bir radyonun 4-5 odada sığındığı, kahramanlık yıllarından bahsediyoruz. O zaman çok da para yoktu. Ancak o dönemde radyo, Sirak Skitnik gibi, büyük bir hayal gücüne sahip kişi tarafından yönetiliyordu. Ressam, yazar, eleştirmen ve mucizeler mucizesiydi Sirak Sktinik. Yurtdışı yayınlar fikri yine kendisine aitti. Başka dairelerinin, Bulgaristan Dışişleri Bakanlığının, Çarlık Sarayına ve gazetelerin hizmetine sunmak amacıyla okumuş çocuklara haberleri tercüme etmek için para verildiği fikri yine Sirak Skitnik’in aklına geldi. Bu haberler madem ki tercüme ediliyor ve elde bulunuyor, neden okunmasın? İşte söz konusu dillerde bu haberleri okuyacak insanların elekten geçmesi gerekiyordu. Daha sonra gazeteci olan Jorj Milçev, haberleri Fransızca olarak okudu. Annesi Alman olan İvan Dorev ise haberleri Almanca olarak okudu. Ben İtalyanca konuşuyordum. İngilizce ile durum çok ilginçti. Çevirmen, peltek konuşuyordu. Lakin Sirak Skitnik, sahip olduğu hayal gücü ile hiç de endişeye kapılmadı. Şarkıcı olmaya hazırlanan bir Bulgarı hatırladı- Mihail Hacimişev. Kendisi daha sonra şarkıcı değil de opera yönetmeni oldu. İngilizce konuşan ilk kişi o oldu ve bu durum böyle devam etti. Ve son derece hoş idi.

Yavaş yavaş haberlerin dışında yurtdışı yayınlarda ülke çapından kültür haberler, konuşmalar yer alırken hatta özel olarak Bulgar şairlerden şiirler tercüme ediliyor.

“Ben şahsen özellikle radyo için birçok şiir tercüme ettim” – diyor Petır Uvaliyev ve devam ediyor. “Mesela Bagryana’nın şiirlerini. Bu durumda ritim çok önemli. Çevirmenin işi bir tercüme yapmak ve bizi bir kültürden alıp diğer kültüre götüren bir köprü kurmaktır.

Çeviri: Şevkiye Çakır

Derleme:Veneta Pavlova


Kategorideki diğer yazılar

Filip Dimitrov hükümeti

1992 yılı-Filip Dimitrov az bir farkla, ancak ebedi olarak Başbakan kaldı

“Görevimiz, Bulgaristan’ı mükemmel değil, normal bir ülke durumuna getirmek. Her insan normal bir dünyada yaşama hakkına sahip, öyle ki, devlet onu boğazlamasın, işini belirlemesin, görüş açısını belirlemesin ve nasıl yaşayacağına dair fikir vermesin...

Eklenme 12.07.2015 09:35

1991 yılı- Elisaveta Bagryana- ebedi ve eşsiz

Güzel, akıllı, yetenekli ve biraz da ekzotik Elisaveta Bagryana, genelde erkeklerden oluşan Bulgar kültür camiasında bir yıldızı gibi parladı. Duygusal, hassas ve narin yapısına rağmen, Bagryana oldukça güçlü çıkar, kendini kanıtlama ve benimsetme..

Eklenme 04.07.2015 08:10

1990 yılı- Zaman bizim mi?

'Umut, inanç, aşk zamanı. Ve akılsızlık.O dönemde Bağımzıs üniversiteliler dernekleri ve 'Ekoglasnost'üyesi Petko Kovaçev işte öyle niteliyor 90’lı yılların başlarını. Olaylar bir sel gibi geliyor. Devlet Konseyi dağıtılıyor, develet iflas ediyor, üç..

Eklenme 01.07.2015 10:30