Avrupa’nın önündeki riskler hala yokolmadı. Liderler krizden gereken dersi alamadı. Fakat Avrupa Parlamentosu’nun yapısında oluşan siyasi renklilik, artık daha az hatalara izin verileceğinin göstergesidir. AB’nin özellikle yeni üyelerinde yatırımcılar, olası politik baskıya ve siyasi müdahaleye hazır. “Industry Watch“ kurumundan makroekonomi uzmanı Georgi Stoev anlatıyor:
Seçimlerdem sonra Avrupa nasıl bir rota izleyecek, nasıl bir ekonomi politikası yürütecek?
“Şimdi olduğu gibi, borç krizinden sonra da seçilecek iki yol mevcut. İlk yol bu krizden ibret derslerini almak, 28 üyenin birleşmesinden, Avrupa’nın bütünleşmesinden doğan sorunları gözden geçirmektir. Aynı zamanda iş piyasasının düzenlemesindeki sorunlar da yüksek işsizlik oranına yol açıyor. Emek piyasasının düzenlenmesi asgari maaşlar ve sosyal yardımların artışına zemin yaratacak.Öte yandan ekonomik gelişimin bloke edilmesi, halkın büyük kısmının ekonomik sıkıntıları, özellikle Güney cephedeki işsizlik de etkili oluyor.
Diğer gelişim yolu ise, siyasetçilerin uykudan uyanıp, daha liberal bir iş piyasasına açılması, emek piyasasında reformalara başlaması, iş gücünün alımı ve serbest bırakımında daha liberal şartlar uygulama, daha düşük vergilere geçme gibi adımlardan geçiyor. Bu ekonomik yolun izlenmesine daha düşük ihtimal var. Politikacılar bu dersi öğrenecek güce sahip değil”.
Avrupa’nın Kuzeyinde de mali sıkıntılar belirmeye başladı. Bu tedirginlik yaratmıyor mu?
“Bu bağlamda kredileme, yatırımlar, yeni iş yerleri açma, gelirleri arttırma, halkın yaşamını iyileştirilecek adımlar için olumlu tahminler yürütmek biraz zordur.
Borçlar krizinin geçtiği gibi bir izlenim olsa da, o hala geçmedi ve riskler hala ortadadır”.
Avrupa parlamentosundaki renkli siyasi yapı Bulgaristan ekonomisini nasıl etkileyecek?
“Avrupa politikalarını uygulamak, AB için ortak düzenlemeleri Bulgar gerçeklerine taşımak kolay olmayacak. Fakat geriye baktığımızda, bu politikaların uygulanması iş sektöründe ve vatandaşlarda ayrıca bir mali yüke yol açmıştı. Bu politikalar AB’nin yararından çok, zararına işleyen uygulamalardır.
Bu anlamda demokrasi belki işler. AP milletvekillerin bazen ortaya attıkları saçmalıkların hayat bulmayacağı anlamına gelir.
Bulgar Parlamentosuna bunu ayna gibi aktarırsak, muhalefetin daha kesin, daha sert ve kararlı hareket ettiğini göreceğiz. Ekonomik politikalarda noksanları ve ekonominin önüne set koyacak düzenlemek için muhalefet daha iyi bir konumda olacak. AP siyasi yapısından Bulgar ekonomisi üzerinde reel bir etki beklenemez”.
Bulgaristan Avrupa ekonomisine sıkı sıkıya bağımlı. İhracatın %65’i AB ülkelerine yönelik.
“% 0:1 oranında cuzi bir ekonomik artış tahminleriyle çalışıyoruz. Bu etapta ekonomik büyüme gündemde değil. Yeni yatırımlar, yeni iş yerleri, iş gücü ve üretim gücünü yükseltecek adımlar düşünülebilir. 2008 yılından beri Bulgaristan’da eksik olan durum bundan ibaret. Bu aşamada olumlu tahminler yürütmek oldukça zor”.
Yatırımlar nereden gelecek?
“Bulgaristan, iç sermaye ve tasarruflar açısından yoksul bir ülke. 2007 öncesindeki ekonomik göstergeleri yakalamak için, yatırımlar dışarıdan gelmeli. Paralar sağdan soldan, kuzeyden, güneyden- nereden gelirse gelsin, yeter ki gelsin....Sonuçta paranın renk ve kokusu yok. Buraya özellikle de makine, donatım, tesisat ve üretim hatları olarak girdiğinde, paralar yeni iş yerleri ve büyüme potansiyeline zemin yaratıyor”.
Türkçesi: Sevda Dükkancı
Avrupa Komisyonu tarafından Atina’da düzenlenen /REPowerEU Diversification Workshop/ REPowerEU Çeşitlendirme Çalıştayı ’nda konuşan geçici hükümette Enerji Bakanı Vladimir Malinov , “Bulgaristan'ın ortak hissedarı olduğu Aleksandrupolis..
Eylül ayında ülkedeki iş ortamına ilişkin genel gösterge, sanayideki olumsuz değerlendirmelerin etkisiyle Ağustos ayına nazaran 1 puan geriledi. Ulusal İstatistik Enstitüsü NSİ , söz konusu göstergenin sektörde 5,2 puan düşerken yöneticiler..
“Deloitte” uluslararası danışma şirketinin son küresl endeksine göre, her 1000 Bulgaristan vatandaşına 668 konut düşmektedir. Bulgaristan, kişi başına en fazla konut sahibi olan ülkeler arasında Avrupa’da birinci yerde. Bu da ülke emlak piyasasında..