Yer küresi sakinlerinin yarısından fazlasını teşkil eden kadınların gerek dünya genelinde gerekse AB içinde siyaset hayatına olan katılımı, erkeklerinkinin çok altında kalıyor. Bu bağlamda ülkemiz Bulgaristan da istisna oluşturmuyor. Bizde kadınlar daha faal seçmen kesimi durumundadır, zira sandık başına giden kadınlar, oy hakkını kullanan erkeklerden yüzde 8 oranında çoktur. Buna rağmen hanımların partilerin yönetim organlarında ve iktidarın üst düzeylerinde varlığı düşük olmaya devam ediyor. "Bolkan Assist" derneği tarafından "Avrupa politikasında daha çok kadın" projesi tarafından düzenlenen araştırma şöyle bir tablo ortaya koyuyor.
Yapılan analizler, AB içinde önemli farkların bulunmadığını ortaya koyuyor. Bununla beraber partilerin ve iktidarın yönetiminde görevli kadınların sayıca artması gibi bir eğilim izlenmiyor. Bulgaristan için kadınlar Avrupa düzeyinde en güçlü şekilde temsil edilmektedir, ülkemizin AP vekillerinin yüzde 40'lık bölümü kadınlardan oluşuyor. Bu gösterge itibari ile Bulgaristan, yüzde 35 olan Avrupa ortalamasının üzerindedir. Seviyenin inmesi ile Bulgar kadınlarının politkaya iştirak oranı da düşüyor. Halk Meclisinde kadınların oranı yüzde 23 kadar olurken, yerel yönetimde yüzde 11'de kalıyor. Ülkemizde milli güvenlik, finans ve ekonomi gibi alanlara, erkeklere özgü siyasi fonksyonlar olarak algılanıyor, sosyal hizmetler ve eğitim ise kadınlara özgü olmaya devam ediyor.
Buna rağmen son yıllarda Bulgaristan'ın altyapı politikalarında kadınlara gittikçe çok kadın yetkilendiriliyor. Nüfus sayısı 25 binin altında kalan küçük yerleşim birimlerinde muhtar ve belediye başkanı görevini yapanlar arasında kadınlar çoğunluktadır.
"Cinslerin eşitliği sağlanınsa dünya daha demokratik bir yer haline geliyor. Kadın ve erkekler karar sürecinde eşit şekilde temsil edilse her iki bakış açısı göz önüne alınıyor demek" diyor Bulgaristan Kadın lobisinden İliyana Stoyçeva ve şunu da ekliyor: Bulgar kadınlarının Avrupa düzeyindeki politikaya büyük katkılşarı vardır. Ancak işin tuhaf tarafı, AP vekili olarak cinslerin eşitliğini çok konuşan kadınlarımızın Meclis'te milletvekili ve siyasi parti temsilcisi olunca konuyu tamamen unutmalarıdır.
"Bulgaristan'da bu konu pek konuşulmuyor. Konuşulursa seçim ve özellikle de AP seçimi çağrıları veya sivil toplum örgütlerinin projeleri söz konusudur. "
Şimdiye kadar Bulgaristan siyasette kadınların oranı açısından AB ortalamasının üzerinde seyrediyordu, ancak 25 Mayısta yapılacak AP seçimleri için aday listelerine bakılırsa kadınların sayısında düşüş vardır.
Orta düzeyin üzerine çıktığımız zamanları hatırlayalım - ilk başta Bulgaristan'ın gözlemci gönderdiği zamanlar söz konusu. Kısa bir dönemde çok sayıda kadın vardı. Şimdiki AP'da ise kadınların oranı yüzde 35'in biraz üzerindedir. Hazırlıklı, yabancı dil bilen, kendi alanında uzman olan ve kamuda tanınan kadınların seçilmş olduğu dikkat çekiyor. Yani Bulgaristan ilk defa Avrupa'ya vekil gönderdiği 2009 yılında siyasi partiler, adaylarını titizlikle seçti. Şimdi yapılacak seçimler hakkında aynısını söyleyemem, diyor İliyana Stoyçeva ve şunu da ekliyor: Avrupa Parlamentosuna gidecek erkekler bu kez de çoğunlukta olacak. Seçilen siyasi görevlere sık sık iş yeri gözü ile bakılmasından endişeliyim. Çünkü aksi halde bu kişilerin bir bölümü işsiz kalacaktır belki, diyen İliyana Stoyçeva, siyasette kadın ve erkekler arasında nasıl bir nispetin hedeflendi sorusu üzerine şu cevabı verdi:
"Oran 50:50, hatta 51:49 olmalıdır, çünkü dünya nüfusundaki nispet budur. Yani demokrasi istiyorsak kadın ve erkeklerin katılımı, dünya nüfusunda aldıklara paylarına tekabül etmelidir. Demokrasi sağlamanın tek yolu budur".
Çeviri : Tanya Blagova
ABD başkanlık seçimleri konusunda heyecanlananlar yalnızca Amerikalılar değil , Avrupalılar da nefeslerini tutarak sonuçları bekliyor – Kamala Harris'in zaferi gerçekten tutarlı bir politika ve öngörülebilirlik getirir mi ,..
İklim değişikliği küresel bir olay olup dünyanın her köşesinde kendini gösteriyor. Bunun son örneği, İspanya’nın Valencia bölgesini vuran sel felaketi oldu. Avrupa’da son 50 yılın en feci seli olarak değerlendirilen bu doğa afetinde yüzlerce kişi..
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..