Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

‘Ben bir vurulmuş kuşum’ – Peyo Yavorov’un doğumunun 136.yılı

Photo: arşiv

Bundan 136 yıl önce Çirpan şehrinde asıl adı Peyo Kraçolov olan Bulgaristan’ın en büyük şairlerinden biri olan ve Peyo Yavorov olarak bilinen dünyaya gelir ve kaderinde en büyük Bulgar şairi olması yazılıymış.29 Ekim 2014 tarihinde şairin trajik ölümünün 100.yıldönümü belirlenecek. Yavorov’un yazdığı gibi daha çekçi aşk şiirleri yoktur, Yavoruv’un kadar trajik yaşam öyküsü de yoktur.

2014 yılında Büyük Bulgar şair Peyo Yavorov’un doğumunun 136.yılı ve trajik ölümünün 100.yıldönümünu kaydedilirken, Çirpan şehrinde Yavorov müzesinin müdürü ve ‘Yavorov’ vakfının başkanı Todor İvanov ile karşılaşıyoruz. Bize Yavorov hakkında ilginç ayrıntılar anlatıyor yaşam öyküsü hakkında.

Peyo küçük yaşta üç yaşına kadar hep hasta , konuşamıyormuş. Konuşmaya başlayınca bölgede en güzel /Mavrud/ kırmızı şarap üreten babası Totyu Kraçolov bir hafta boyunca oğlunun sağlığı adına bir hafta şarap ikram etmiş. Peyo daha 7 yaşındayken şiir yazmaya başlar. Lisedeyken edebiyat öğretmeni şiirleri çok beğenir ve kendisini takdir eder. Babası fakat oğlunun okula devam etmesine karşı çıkar, Totyu Kraçolov’a göre oğlanlar para kazanmalı, kızlar da ev hanımı olmalıdır. Böylece Peyo eğitimini tamamlayamaz. Şimdiki dokuzuncu sınıfı bitirir ve okulu terk eder. İşe başlar. O sırada Koprivştitsalı Nonka Çipeva’yla tanışır ve güzelliğinden ilham alarak 30 lirik şiir yazar. Bu şiirler 1901 yılında Varna’da basılır.Yeteneği bir başka büyük Bulgar şair Penço Slaveykov tarafından keşfedilir. Slaveykov Yavorov’u Sofya’ya çağırır.

Yavorov’un büyük aşkı yazar Petko Todorov’un kızı Mina Todorova. Mina çok genç yaşta, 20 yaşındayken Paris merkezinde ölür tüberkülöze yenilir. Mina’ya Bulgar aşk şiirleri sahasında en parlak şiir adanmıştır - ’Dve hubavi oçi’ – ‘ İki güzel göz’. Mina’nın ölümünden sonra Yavorov şiir yazmaktan vazgeçer. Paris’e gider ve her gün kırmızı güllerle Bulon ormanından geçip sevgilisinin mezarını ziyaret eder, tek başına sevgilisiyle kalmak ister.

Foto: arşivPeyo Yavorov Petko Karavelov’un kızı Lora ile 20 Ağustos 1906 tarihinde Dragalevski manastırına yaptığı bir gezi sırasında tanışır. Todor İvanov şunları anlatıyor:‘Lora, Fransa’da Katolik okulundan gelir, dört dil bilir, piyano ve keman çalar, resim çizer, hatta bir doktora nişanlıdır. Genç gazeteci Andrey Lapçev ikisini tanıştırır. Yavorov ilk bakışta vurulur gibi. Eve dönünce ‘Ston’ ‘Feryat’ başlıklı şiiri yazar. Sekiz yıl sonra intihar etmeden önce bu şiiri Lora’ya adamıştır. Öyle bir feryat ki 100 yıl sonra dahi duyulur. Lora güzel gözlü kız Mina’nın öldüğünü öğrenir, Yavorov’u kızın mezarında bulacağından emindir ve tam orada da şaire aşık olduğunu açıklar kalbini teslim eder. 1908 yılından sonra Yavorov Halk tiyatrosunun drama yazarıdır. Todor İvanov şunları anlatıyor:

 ‘Lora Yavorov’u takibe alır. Çiçek, telgraf, kartpostal gönderir. Yavorov fakat kaçar. Bir iç sezisi varmış, bu kadın kendisine mutsuzluk getirecek diye. Lora kararlı azimli, gece yarısı evine gelir. Karla kaplı yarı Sofya’dan geçmiş ve kapıda durur ve yalvarır. Yavorov’a çıkış yolu yok. Şöyle yazmış kardeşine: ‘İşte bu gece mağlup oldum. Lora beni yendi’.912 yılında nikahları kıyılır. Başkentin yıldız çifti olurlar. Kasım ayından itibaren ‘Rakovski No 136 adresindeki evde yaşarlar. Todor İvanov bu evdeki olanları anlatıyor:

‘Bu sırada Yavorov Makedon devrimci örgütünün temsilcisi. Evinde örgütün silahı, mühür ve paraları muhafaza edilir. Lora bu işlerde kendisine yardım eder, para dağıtır, mektuplaşma işini üstlenir. Ama Yavorov’u herkes ve her şeyden çok kıskanır. Ve sıradaki aile skandalından sonra 30 Kasım 1913 tarihinde gece saat 2 buçukta tabancayı alır, kalbine yönlendirir ve kendini vurur. Yarım saat sonra Yavorov da kendini vurur fakat sonuçta kör kalır.Lora’nın yakınları, ailesi Yavorov’un Lora’yı vurduğunu savunur, onu suçlar. 1914 yılı yaşamının son yılı bir kabusa dönüşür.Parasız kalır, tiyatrodan kovulur, az sayıda kalan dostlarına itiraf eder: ‘Lora’yı ben öldürmedin, yemin ediyorum. ‘Bulgarlar beni bu karalama ile öldürüyor’.29 Ekim 1914 tarihinde emin olmak için hem zehir alır, hem tabancayla kendisini vurur. Cenazesine saatler önce Lora’nın katili diye suçlayanlarla birlikte Sofya’nın sakinlerinin yarısı akın eder. Lora’nın annesi Ekaterina Karavelova’nın pek razı olmamasına rağmen Yavorov’u eşinin yanına gömerler.Edebiyat eleştirmeni Boyan Penev şairi toprağa verirken yaptığı konuşmasında:

‘Şu anda kimi kaybettiğimizin farkında değiliz. Onlarca yıl geçecek Bulgarlar nasıl bir deha yitirdiğini anlayacak’ der.

Türkçesi: Müjgan Baharova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Cuma öğleden sonra

Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesizniz.

Eklenme 20.09.2024 14:05

Cuma öğleden sonra

Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.

Eklenme 13.09.2024 14:05

“KvARTal" festivali Eski Sofya’yı şehrin merkezinde canlandırıyor

Bir zamanlar sıra dışı bir semt vardı. Şehirdeki yaşamı birbirine bağlayan Dvoretsa( Kraliyet Sarayı) ve tren istasyonu arasındaki ana yolda bulunduğu için Eski Sofya buradan başlıyordu. Bu alanda insanlar yalnızca buluşup sohbet etmekle kalmadı, aynı..

Eklenme 13.09.2024 05:35