Ülkemizde 1968 yılında uygulamaya konulan yeni takvime göre 1 Şubatta, eski uslüpte ise 14 Şubat’ta Trifon Zarezan bağ ve şarabın bayramı kutlanıyor. Bu günde bağlar baharda canlanmak üzere budanıyor. Bizim topraklar oldu olalı buralarda hep şarap akmıştır. Bu bölgede yaşayan en eski bilinen nüfus olan Traklar, eski zamanlarda en meşhur şarap ustaları arasında yer alıyordu. Bu gelenek günümüzde de sürdürülüyor.
Ulusal Bağcılar ve Şarapçılar Odası Başkanı Radoslav Radev, Bulgaristan’ın bundan önce hiç bu kadar kaliteli şarap üretmemiş olduğunu söylüyor ve son 20 yıllık dönemde sektörde büyük ölçüde AB’nin Ortak Tarım Politikası fonlarından finanse edilen gerçek bir devrimin yaşandığını da ekliyor. Bu sayede yaşlanmış olan bağ masiflerinin büyük bölümü yenilendi, üretim teknolojileri ise modernize edildi.
“Bağ yetiştirme usulü ve şarap üretimi açısından da büyük gelişme vardır, diyor Radoslav Radev. Çağdaş teknolojilere büyük kaynaklar yatırıldı ve bunun sonucunda ülkede üretilen şarabın yepyeni bir imajı vardır. Çok iyi fiyat - kalite nispeti sunuyoruz, mükemmel tasarımla harika şaraplar üretiyoruz. Şimdi bu haberi dünyaya duyurmamız gerekiyor” diyor Ulusal Bağcılar ve Şarapçılar Odası Başkanı ve Bulgaristan’ın dünyada şarap ihracatçıları arasında 5. ve 6. sırada yer aldığı altın çağa dönülmesinin imkansız olduğunu da ekliyor. “Yeni şarap dünyası” denen Arjantin, Şili, Avustralya ve Yeni Zellanda’nın bu piyasaya yaptıkları güçlü giriş durumu kökten değiştirdi ve Fransa, İtalya ile İspanya gibi geleneksel şarap üreticilerinin egemenliğini kaldırdı.
Aynı zamanda piyasa ekonomisine geçişin, tekel ve devasa üretimden büyük sayıda küçük butik mahzenlere geçişin sarsıntısını yaşadı. Eski komünist devletlerdeki geleneksel piyasalar kaybedildi, buna karşın yeni piyasalar kazanıldı.
“İngiltere, Almanya, Belçika, Hollanda ve İskandinav ülkelerinde Bulgar şarabına 90’lı yılların başından ortasına kadar en yoğun talep vardır. Ancak bunun ardından “yeni” dünyadan şarapların piyasaya girmesi ile Fransa ve İtalya gibi eski şarap üreticileri bile zarara uğradılar”.
Bulgaristan dahil eski şarapçı olarak bilinen devletler bir yandan gelenekleri yaşatırken öte yandan yeniliklere yabancı kalmıyorlar.
“Bulgaristan, şarapçılık alanında “eski dünyanın” geleneğini” devam ettirirken “yeni dünyadan” şarapların inovasyon ruhunu da katıyor şarap üretimine ve böylece de ikisini bir arada sunmayı başarıyor, diyor Radoslav Radev ve 2000 yılı sonrasında “yeni dünyadan” şaraplara duyulan ilginin zirveye ulaşmasının ardından şimdi tekrar geleneksel üreticilere dönüş eğiliminin izlendiğini de ekliyor. Dolayısıyla Bulgaristan’da şarap üretimi canlanıyor ve eski piyasalarını tekrar kazanıyor.
“En büyük piyasamız yine Rusya oluyor, tarihe bakarsak Rusya’nın piyasasında en büyük miktarda şarap satmış bulunuyoruz. Ayrıca son yıllarda Rusya’da orta ve yüksek fiyat düzeyinde olan şaraplara da talebin artmakta olduğu sevindiricidir. Aynı şey Polonya için ve Çek Cumhuriyeti için de geçerlidir”.
Aynı eğilim, yavaş olsa da kesin bir şekilde Batı Avrupa’da bulunan eski piyasalarımızda da izleniyor. Daha küçük miktarda Bulgar şarabı satılıyorsa da gözler, daha yüksek fiyattan satılan şarap türlerine çeviriliyor. Çin ve Hindistan gibi büyük yeni piyasaların açılması da şarap sektörüne büyük bir fırsat sağladı. Çin’e yönelik şarap ihracatımız sürekli artış seyri izliyor.
Yerli bağ çeşitleri de Bulgar şaraplarının dünya piyasasında kendi yerini bulacaklarının teminatıdır. Son onyıllarda bu bağ çeşitleri biraz ihmal edilmişti. Bulgar üreticileri ve tüketicilerin de merağı, sira, pano, noar, melbeek gibi çok sayıda yeni yabancı türlerin dikilmesine yol açmıştı. Ulusal Bağcılar ve Şarapçılar Odası Başkanı geleneksel yerli türlerin de göz ardı edilmediğini ve halen mavrud, melnişka loza, pamid ve rubin türlerinin yoğun bir şekilde ekilmekte olduğunu da ekliyor.
Radoslav Radev, 2013 yılı Bulgaristan’ın şarap sektörü açısından çok iyi bir yıl olduğunun altını çiziyor, çünkü 2013’te üzün hasadı bereketli ve kaliteli oldu. Dolayısıyla bu hasadtan 200 milyon litre olmak üzere rekor miktarda şarabın üretilmesi bekleniyor. Radoslav Radev, sözlerine son verirken “2013 şarap rekoltesini aklınızda bulundurun, çünkü bilindiği üzere iyi şarap ancak iyi üzümden oluyor” diyor.
Çeviri : Tanya Blagova