Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Deultum - Bulgar topraklarındaki en eski Roma kolonisi

Roma İmparatorluğuna bağlı Flavia Pacis Deultensium veya Deultum, Bulgar topraklarındaki en eski Roma kolonisi. 1.Yüzyıla ait 70’li yıllarda, Birinci Yahudi - Roma Savaşından hemen sonra kuruldu. Bugün, koloniyle ilgili her türlü anı, Güneydoğu Bulgaristan'da Debelt köyünde yer alan Deultum-Debelt Ulusal Arkeolojik sit alanında yer alıyor. Koloni, Burgas Koyu'na akan bugünkü Sredetska Nehri'nin ağzına kuruldu.

Bu yere nasıl ve niçin inşa edildiği hakkında, sit alanı yöneticisi arkeolog Krasimira Kostova şöyle diyor:

"Koloninin tamamen stratejik bir önemi var. Tuna ve Anadolu arasında bir seyir bağlantısı görevi amacı taşıyordu. Kuruluşu, bugünün Debelt köyü yakınlarındaki toprakların Augustus VIII Lejyonu gazilerine hediye edildiği döneme dayanır.”

Buraya yerleşen gaziler yüksek statüye sahiplerdi ve Roma İmparatorluğu'ndaki doğrudan vergilerden muaf tutuluyorlardı. Koloni doğrudan Roma İmparatoru'na tabiydi. Dolayısıyla, Trakya ilindeki diğer şehirlerden farklıydı. Saha oluşturulmadan çok önce bir saha incelemesi yapıldığı varsayılmaktaydı.

Yerleşimin inşaatı, iki ana caddenin (Decumanus Maximus (doğu - batı) ve Cardo Maximus (kuzey - güney) yapılmasıyla başlar. Oradan Roma kentinin ana kapıları tanımlandı ve şehir planlama yapısı gelişti. Şehrin iyi bir kanalizasyon sistemi vardı.

"Koloni hızla güçleniyor ve 2. yüzyılın ikinci yarısından sonra üçüncü yüzyılın başlangıcında gelişmesiyle dikkat çekiyor. Bu aynı zamanda kendi madeni paralarının olduğu zamandır,” diye anlatıyor Krasimira Kostova.

Sit alanında incelenen yapılar arasında, Romalıların günlük yaşamında önemli rol oynayan hamamlar yer alıyor. Önemli bazı kamu binaları yanı sıra, kentte Got ve Hun istilalarına karşı, yeni kale duvarı inşa ediliyor.


1988 yılında arkeoloji sit alanı olarak ilan edilen bölgede, birçok başka ilginç yer de görülebilir.

"Burada, 812 yılında bölgenin Han Krum tarafından ele geçirilmesinden sonra, Bulgaristan ile Bizans arasındaki sınırı çok iyi koruyan ve Erkesia olarak bilinen etkileyici bir korumalı şaft var. Bulgaristan ile Bizans arasında barış antlaşmasının imzalanmasından sonra, Han Omurtag döneminde nehrin güneyinde yeni düzenlemeye sahip oluyoruz. Bugün yerinde fabrika bulunan bölgede sınır kapısı inşa ediliyor, yakınında ise ortaçağ kilisesi. Günümüzde yalnızca gümrük arşivinin tutulduğu ortaçağ kilisesi görülebilir. O zamanlar Bulgaristan'ın geniş topraklara sahip olduğunu hatırlatalım. Mesela Peşte Bulgara aitti.”


9 – 10. yüzyılda Develt kentine dönüşen Erken Bizans kalesinin kalıntıları da sit alanında görülebilir. Roma kentinin topraklarındaki yaşam, nehrin güneyinde Bulgaristan ve Bizans arasındaki antlaşma ile bu küçük kaleye aktarılıyor. Ve antik kentin topraklarında Bulgar garnizonu inşa ediliyor. Develt köyü 13. yüzyılın sonlarına kadar varlığını sürdürüyor. Bu topraklar Osmanlı yönetimine girdikten sonra, bugünkü Debelt köyünün kuzey bölgelerine taşınıyor ve giderek tarımsal bir yerleşim haline geliyor. 1881'de Şkorpil kardeşler, eski Deultum kolonisinin kalıntılarının burada olduğunu teyit ediyor.

Fotoğraflar: özel arşiv

Çeviri: Ayser Ali




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Bulgar Ortodoks Kilisesi Patriği ve Başpiskoposu Neofit’in vefatı ardından Bulgaristan yasta

Bulgaristan Ortodoks Hristiyanlarının sevilen manevi önderi Patrik Neofit vefat etti. Neofit tarafından 19 yıl boyunca yönetilen Ruse Piskoposluğu’ndan papazlar, vefat haberini büyük bir üzüntüyle karşıladı. Ruse’de “Mucizeler yaratan Az. Nikolay”(Sv...

Eklenme 14.03.2024 13:33

Şehr-i İnsan Mübarek Ramazan

Şehr-i İnsan Mübarek Ramazan Bir mübarek Ramazan ayına daha yaklaşıyoruz. Nasipse, on bir aydır hasretini çektiğimiz Ramazan-ı şerife kavuşarak şöyle haykıracağız: On bir aydır gideli biz de çekerdik hicrân Merhabâ etti bizimle yine şehr-i Ramazân..

Eklenme 08.03.2024 14:00
Sviştov çıkarması.
Ressam: Nikolay Dmitriev-Orenburgska

1877-1878 Rus- Türk Kurtuluş Savaşında hayatını kaybedenlerin anısı 6 nesil tarafından yaşatılıyor

Anıtlar, geçmişte yaşanan önemli olayların anısını canlı tutmaktadır. Çoğu, fedakarlığı, vatanı savunurken hayatını kaybeden kahramanların yattığı toprakları anlatır. Tarihçiler ise, bu tarih parçacıklarını bir araya getirerek zamanın genel tablosunu..

Eklenme 03.03.2024 06:15