Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Ege boyu Trakya Bölgesinde Bulgar kültürünün izlerini taşıyan tapınaklar

Bugünkü Yunan toprakları olan tarihi coğrafyada Trakya’nın Batı ve Ege Bölgesindeki kiliseler Bulgar ruhunu, Bulgaristan’ın Osmanlıdan kurtuluşundan yüzyıllar önce korudular. Onlar Bulgar ustalarının ellerinden çıkmış eserlerdir. 1919'da Neuilly Antlaşması gereğince, büyük güçler ülkemizden Batı ve Doğu Trakya ve ağırlıklı olarak Bulgar nüfusun yaşadığı Batı eteklerini koparınca, Bulgaristan'a yüz binlerce göçmen geldi. Sadece Bulgar topraklarını parçalamakla kalmayan, ülkeyi ekonomik olarak çökerten bu ulusal felaketten sonra, Trakya topraklarındaki Hristiyan tapınakları, Bulgar tarihini ve inancını korumaya devam etti.

Bu bizim maneviyatımızın ocağıdır ve onu ancak duyarsızlar inkar edebilir”, diyor Ege Bölgesi Trakya’dan göçmen torunu Dimitar Şalapatov.

Haskovo'da belediye meclis üyesi olan Şalapatov, uzun süredir yerel "Georgi Sapunarov" Trakya Derneği’nin başkanlığı yanı sıra Trakya Toplulukları Birliği Genel Sekreterliği görevini yürütmekte:

“Benim gibi, Ege bölgesinden Batı ve Doğu Trakya ile bağlantılı yüz binlerce insan var” – diyor Şalapatov. “Bizler, Trakyalı Bulgarlar denilen bu bölgedeki göçmenlerin torunlarıyız. Manevi olarak bağlı olduğumuz Trakya'ya olan sevgimiz, özellikle de oraları ziyaret etme fırsatımız olmadığı yıllarda, topraklarımız hakkında sevgiyle bahseden büyükannelerimiz ve büyükbabalarımızdan geliyor. Son nefeslerine kadar ilk havayı teneffüs ettikleri yere dönmeyi hayal ettiler. Büyükannem ve büyükbabamın hikâyeleriyle büyüdüm ve bu bölgeyi tanımamak benim için imkânsızdı. Gözlerimle gördüğümde ise bunu belgelemek istedim.”

Dimitar Şalapatov daha 2008 yılında, Kırcali’de bir bilimsel konferansta "Ege Bölgesi Batı Trakya'daki Bulgar Hristiyan Köyleri" adlı çalışmasını sundu. Araştırması 2011'de, "Ege Bölgesi Trakya'daki Bulgar Hristiyan köyleri" adlı resimli kitapta yayınlandı. 2018 sonbaharında hala Ortodoks Bulgar tapınaklarının bulunduğu 35 köyün tarihini araştırdı. “Orada, yerleşim yerlerinin yanı sıra kiliseleri de yansıttım” – diyor araştırmacı. “Ve bu yıl Batı (Ege) Trakya’yı elimizden alan Neuilly Antlaşması'nın yüzüncü yılı olduğundan dolayı, bu topraklarda kalan kültürel mirası sergilemeye karar verdim.” Böylelikle manevi tarihimizi fotoğraflarla görüntüleme fikri doğdu. Şalapatov hazırlamış olduğu Bulgar tapınak ve şapellerinin fotoğraflarının bir kısmının toplandığı bir lüks albümü ülkedeki büyük kütüphanelere bağışlıyor. “Fotoğrafları sergilediğim Haskovo Galerisi'ndeki alan sadece kırk kilise fotoğrafını barındırabilirdi” – diye açıklıyor ve şöyle devam ediyor: “Aslında, onlar çok daha fazla, ama bunlar en çok korunan has Bulgar kiliseleri.” Ona göre, en güzelleri arasında Dervent (Avas) köyünde bulunan ve 1860 yılında ibadete açılan  "Aziz Haralampiy Çudotvorets" yer almaktadır. Kilise günümüzde de açıktır ve Aleksandrupolis Kilisesiyle yarışacak büyüklüktedir.



“En etkileyici olanıdır, çünkü köy de bölgenin en zengin köylerinden biridir. Bir yandan, çok sayıda zeytin korusu vardır ve diğer yandan, hayvancılık ve ticaret çok iyi bir şekilde gelişmişti. Büyükannemin sözlerine göre, toprakları çok verimliymiş ve insanlar yılda üç defa ürün yetiştirirlermiş.”

Güçlü imanları bölgedeki Bulgarları birleştirirmiş ve kilise inşaat izni verildiğinde gerekli parayı bit yılda  toplamayı başarmışlar. Bulgar Kilisenin adını ise, kendilerini sık sık kazalardan, belalardan kurtaran Azis Haralampiy’e adamışlar. Eski Dervent topraklarında 1000 yıldan fazla bir süredir kaya tapınağı "Azis Todor" da bulunmaktadır. Şalapatov'un dedelerinin dua ettiği Doğan Hisar'daki kilise de tarih açısından zengindir:



“1835 yılında inşa edilmiş ve 1994 yılına kadar orijinal haliyle korunmuştur. Kaptan Petko Voyvoda, 1844 yılında burada vaftiz edilmiştir. Doğumunun 150. yıldönümü vesilesiyle, Yunanlılar kiliseyi yenilemeye karar verdiler. Bir dış oda yaptılar ve bir kısmını kapladılar. Sergide, tamirattan önce ve sonra nasıl göründüğünü gösteriyorum. Doğan Hisar'da ve Dervent’te, günümüze dek korunan on şapel var. “Kilisecikler” dedikleri bu şapellerde ayinler de yapılıyor”.



Trakyalı mülteciler tarihi araştırmacısına göre, Ege Trakya’sındaki eski Bulgar tapınakları yüzlerce. Bazıları bakımlı ve faal durumda iken, bazıları ise yalnızca dini bayramlarda hizmet veriyor. Ne yazık ki, aralarında oldukça bakımsız ve terk edilmiş olanları da vardır.  Söz konusu sergide, hala Bulgar ruhunun yaşadığı kiliselere yer verilmektedir. Araştırmacı, sergiyi Trakyalı göçmenlerin çocukları ve torunlarından oluşan büyük bir diasporanın bulunduğu Burgaz, Varna ve Plovdiv’de tanıtmayı planlıyor. Serginin, Sofya'da Halk Meclisinde de teşhir edilmesi bekleniyor.

Çeviri: Habil Habilov


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Yahudiler Pesah (Hamursuz) Bayramı'nı kutluyor

22 Nisan'da gün batımından sonra Yahudiler için en büyük üç bayramdan biri olan Pesah (Hamursuz )  Bayramı başlıyor. Tarih ve gün olarak söz konusu bayram değişken olup ilkbahar ekinoksundan sonra ilk hilalin ortaya çıkışıyla başlayan Nisan ayının..

Eklenme 22.04.2024 08:28
„Benkovski’nin “Kanatlı çetesi”, ressam Petar Morozov

Georgi Benkovski’nin “Kanatlı" çetesindeki yabancılar

Bulgaristan Milli Kurtuluş hareketinin Dahili İhtilal Örgütü’nün kurucusu Vasil Levski, Bulgar toprkalarında devrimci komiteleri oluştururken, yabancıları bağımsızlık hareketine dahil eden ilk kişi oldu. Bunlar Baron Moritz von Hirsch'in "Doğu..

Eklenme 22.04.2024 06:30
Gaberovo köyü camisi

Ramazan Ayından Kalan Güzel Duygular ve Birikimlerimiz

Manevî bakımdan yoğun bir mevsim olan Ramazan ayı ve mübarek Ramazan Bayramından istifade etmiş olmanın sevinç ve mutluluğunu yaşarken, aynı zamanda feyiz ve bereketi sağnak sağnak üzerimize dökülen bu dönemin sonuna gelerek “Elveda ey şehr-i Ramazan”..

Eklenme 19.04.2024 14:00